PAPAĞANLARDA TÜY YOLMA - lll :
Tüy yolma olarak adlandırılan rahatsızlık
tüy çiğneme, tüy çekme ve cilde zarar verme (yara açma) gibi şekillerde
görülebileceği gibi belli bir bölgeyi (Ör Kuyruk) hedef alabilir ya da tüm
vücuda sirayet edebilir.
Rastlanılan vakaların pek çoğu psikolojik
kaynaklı olsa dahi tüy yolma başka rahatsızlıkların ya da olumsuzlukların
belirtisi de olabilir. Bunların arasında;
İç-dış parazit
Karaciğer, böbrek rahatsızlıkları
Bulaşıcı hastalıklar (bakteriyel, virütik,
mantar vs)
Dengesiz beslenme
A vitamini ve kalsiyum başta olmak üzere
vitamin ve mineral eksiklikleri
Sigara dumanı, benzer koku ve dumanlar
Uygun olmayan kanat ayarı
Hormonal rahatsızlıklar
Yetersiz nem ve güneş ışığı
Küçük kafes, hareketsiz yaşam
Yalnızlık, stres, yaşam alanının değişmesi
Üreme dönemine girilmesi
Yetersiz uyku
Tüy yolmanın çok fazla nedeninin bulunması
hem teşhisi hem de tedaviyi daha da karmaşık hale getirmektedir. Olayın tedavi
kısmını her zaman olduğu gibi veteriner hekimlerimize bırakmak gerekir. Ancak
tedaviye kadar geçecek sürede ve veteriner hekim tarafından uygun görülmesi
halinde tedavi sırasında da bütün papağanseverlerin uygulayabileceği belli
başlı bazı önlemler vardır.
İlk olarak papağanın diyetinin
geliştirilmesi, mineral ve vitamin takviyesi yapılması gerekir. Özellikle gri
papağanlarda kalsiyum noksanlığı sıklıkla gözlenir ve bu durum tüy yolmaya yol
açabilir. Sadece tohumlarla ya da daha da kötüsü yalnızca ayçekirdeği ile
beslenen papağanlar sadece tüy yolma değil çok daha büyük hastalıklara da
yakalanabilirler. Ancak diyetin geliştirilmesi ve değiştirilmesi çok radikal
şekilde değil kademeli olarak gerçekleştirilmelidir. Ani değişimler ishale
neden olarak durumu daha da zorlaştırabilir. Her gün verilecek meyve-sebze,
filiz ve ek besin miktarı artırılabilir. Mineralin vücutta birikimi zaman
aldığından en azından on gün boyunca içme suyuna takviye yapılması gereklidir.
İkinci olarak papağanını sıhhi
koşullarının iyileştirilmesi gereklidir. Tüneklerin kenarları, kafes köşeleri
ve saklanmaya uygun diğer yerler gözlemlenerek bir dış parazit taraması
yapılmalıdır. Papağanın dışkısı da kontrol edilerek iç parazitlerin olup
olmadığı gözlemlenmelidir. Banyo, hem parazitlerden arındırmak hem de papağanın
tüy yolmasını engellemek için iyi bir yoldur. Papağanın üşütmemesine dikkat
ederek ve sıcak, cereyandan uzak bir ortam yaratarak mümkün olduğunca sık duş
verebilirsiniz. Kafesin, tüneklerin ve diğer aparatların bol su ve fırça
yardımı ile temizlenmesi de önemlidir.
Üçüncü olarak papağanın fiziki koşullarının
iyileştirilmesi gereklidir. Daha büyük bir kafesin sağlanması, şayet
korkmuyorsa kafesine yeni oyuncakların eklenmesi ve kemirme dallarının sürekli
yenilenmesi ona egzersiz imkanı sağlayarak ilgisini tüylerinden
uzaklaştıracaktır. Şayet papağanınız evcil ise ve korkmuyorsa bir tırmanma dalı
edinmek ve kafes dışarısında zaman geçirmesini sağlamak da diğer bir yöntemdir.
Dördüncü olarak papağanınızın uyku
süresini ve kalitesini artırın. Papağanınızın en azından 9-10 saat deliksiz
uyumasını sağlayacak tedbirleri alın.
Son olarak papağanın güvende
hissetmemesini sağlayacak unsurlar ortadan kaldırılmalıdır. Yuvarlak kafes,
kafesin pencere kenarında bulunması, diğer petler (kedi, köpek vs) bazı
renkler, bazı objeler (perde, örtü, oyuncak ) papağanınızı korkutabilir.
Kafesin kare ya da dikdörtgen olması, yerden en az 30-40 cm yukarıda bulunması,
cam-pencere, kalorifer, soba gibi yerlerden uzakta bulunması ve cereyan almayan
bir yerde bulunması gereklidir. Papağanınız tüy yolmaya yeni başladıysa
özellikle son dönemdeki değişikliklerin (kafes yeri, yeni bir pet vs) bulunarak
bunların eski haline getirilmesi yararlı olabilir.
Şayet veterineriniz tarafından herhangi
bir sağlık sorunu tespit edilemediyse farklı kafeslerde beslenmek şartıyla
yanına kendi türünden papağan alınması tavsiye edilmektedir. Bu psikolojik
kaynaklı tüy yolmada bilinen en etkili çözüm yöntemidir….
Kaynak : elitakvaryum sitesinden
faydalanılmıştır.
Merhaba Meftun bey. Bilgilendirmeleriniz çok faydalı diye düşünüyorum . Benim merak ettiğim Jakolar sadece 18 aylıkken mi konuşur yoksa doğadan yakalanmış 5 yaşında bir papağanda konuşur mu? Şimdiden teşekkürler
YanıtlaSilOğuztürk Bey ;
SilYeni sahiplenen bir Jakonun ilk 1-2 ay hiç ötmemesi sıkça görülen bir durumdur. Konuşma (ses taklidi) olayı ise çok farklı. En az bir kelime konuşan , ya da duyduğu sesleri taklit eden (zil sesi v.b) Jakolar konuşurlar. Jakoların çok büyük kısmı konuşur. Fakat tüm Jakolar konuşur denemez. 5 yaşından büyük bir Jako da konuşma yeteneği var ise konuşturulabilir. Yaş sorun teşkil etmez. Selamlar...
Meftun bey bir jakonun tüy yoldugunu nasıl anlayabiliriz yani her kuş gibi jako da belli zamanlarda tüylerini kaşıma ve düzeltme sebebiyle tüylerini didikliyor bunu tüy yolma ile nasıl ayırt edebiliriz
YanıtlaSilHüseyin Bey ;
YanıtlaSilJakoların tüylerini didiklemesi normaldir. Her gün kafesin dibinde 3 - 5 adet tüy görmenizde normaldir. Jakolardan her gün bir kaç tane tüy dökülür. Hatta tüy dökme mevsimi geldiğinde tüyler kendiliğinden dökülür ve yerine yenileri çıkar. Bu olaylar sağlık sorunu değildir.
Tüy yolma ise bir davranış bozukluğudur. Giderilmesi en zor olaylardan biridir. Yani tüy yolan bir Jako için sihirli bir çözüm yolu yoktur. Bu sıkıntıyı aşmak çoğu zaman çok uzun sürer. Hem Jako için hemde sahibi için sıkıntılı bir durumdur. Blog iki bölümden oluşmaktadır. Blogdaki yazıların bir kısmı 2012 yılında , bir kısmı 2013 yılında yayınlamıştır. Sizi sadece 2012 yılını ya da sadece 2013 yılını görmüş olabilirsiniz. Yine blogda tüy yolma ile ilgili 5 ayrı sayfa , tüy dökme ile ilgili 1 sayfa , tüy yapısı ile ilgili bir sayfa bulunmaktadır. Aşağıda linkini verdiğim sayfada tüy yolmuş bir Jako ya ait fotograf göreceksiniz. Tüy yolmadan bahsedebilmek için vucuttaki tüylü bölgede (belli bir kısımda) gözle görülen ve sürekli büyüyen bir açıklık olmalıdır. Fotoğraf size daha net bilgi verecektir :
http://jakopapaganbakimi.blogspot.com.tr/2012/03/jakolarda-tuy-yolma-ve-alnacak.html