Bu Blogda Ara

Papağanlarda Vitamin Eksikliği Ve Belirtileri


PAPAĞANLARDA VİTAMİN EKSİKLİĞİ VE BELİRTİLERİ

A Vitamini   Eksikliği:   

                                                                                                                                                        Vitamin A eksikliği çeken kuşlar solunum sistemi hastalıklarına karşı korumasızdır.

Büyük papağanlar ( özellikle gri papağanlar) bu vitaminin eksikliğinden dolayı aspergillosis hastalığından( bir tür solunum yolu enfeksiyonu) acı çeker.

Hasta kuşların tüy renkleri matlaşır, gaga ve ayak yapıları bozulur.

Bazı papağanlar hyperkeratosis hastalığının ( epidermisin aşırı bölünmesi yüzünden derinin kalınlaşması) belasına kapılırlar.

Bu hastalık onlarda cerenin aşırı kalınlaşması haliyle ortaya çıkar. Bu yüzden,kronik

A vitamini eksikliği alt gaga etrafındaki deride şişkinliklere neden olabilir; çünkü vücudun bu kısmındaki tükürük bezleri şişmiştir.

Boğaz mukozası sıklıkla sarımsı-beyazımsı bir renkle kaplanmıştır ,kuş konjunktivit ve göz kapağı şişmesi gibi göz rahatsızlıkları geçirir.

Eğer bir kuşta A vitamini eksikliği olduğundan kuşku duyuluyorsa erken davranılmalıdır.

Örneğin hastalığın başlangıç safhalarında salya bezlerinin şişkinliği vitamin enjeksiyonları ile tedavi edilebilir.

Sonraki zamanlarda bu şişkinlikleri vitaminlerin yardımıyla tedavi etmek olanaksızdır , salgı bezlerinin veteriner tarafından kesilip çıkarılması gerekir.
 
  B Vitamini Eksikliği:     

                                                                                                                                                                       Kuşta B vitamini eksikliği var ise rahatsızlığın sonucu olarak kuşun bacakları felç olur.

Sarsılmalarda da olduğu gibi bu durum aniden oluşur ve kuş çok korkar.

Bir çok kuş felç sebebiyle ince dallara tüneyemez.

Pek çok kuş çarpık bacakları yüzünden tüneklere konamaz.

Yere düşerler ve topallayarak yürürler  .Kuş veterinerleri kuşun içme suyuna eklenebilecek sıvılar verirler.

Bu besin ilaveleri bir B vitamini bileşiği içerir. Buna ek olarak kuşlara B vitamini enjekte etmek çoğu zaman fayda sağlar.

Lütfen B vitamini eksikliği bulunan kuşu kendiniz tedavi etmeye çalışmayın , her zaman doğru tedaviyi seçmek için kuşlarla ilgilenen bir veterinerle görüşün.

D Vitamini Eksikliği:


 Bir kuşun vücudunda D vitamini , minerallerle ilgili metabolik işlemler için çok önemlidir.

Kalsiyumun ve besindeki fosforun ince bağırsaktan geçerken emilimine yardımcı olur.

Bununla birlikte D vitamini ,  iskeletin mineral tuzları depolamasından sorumludur.

Eğer D vitamini eksikliği oluşursa organizma kalsiyum eksikliğinden dolayı sağlam kemik oluşturamaz.

Bu yüzden kemikler çok yumuşar ve bükülürler.

Genç kuşlarda bu durum oluştuğunda bu rachitis (raşitizim) , daha yaşlı kuşlarda ise “adult rickets”(ergen raşitizmi) dir.

Bunların her ikisinde de belirtiler oldukça benzerdir. Kemikler yeterince mineral tuz içermediklerinden çok yumuşarlar ve bunun sonucunda iskelette (bacaklar,omur) deformasyonlar oluşur.

Radyograf yardımıyla bir veteriner kuşun iskelet durumuyla ilgili daha fazla şey belirleyebilir.

Böylece kuşun D vitamini eksikliği yaşayıp yaşamadığı belli olur.

Kuşa sağlıklı besin vererek optimal vitamin ve mineral desteği sağlamak çok önemlidir.

Buna ek olarak birçok durumda hasta kuşu güneş ışığına çıkarmak ya da UV lambasının(örneğin Arcadia Bird Lamp) ışınlarını vücuduna almasını sağlamak faydalıdır.

Ultraviyole ışınlar, kuşun derisinin D3. vitamini üretebilmesi için gerekli ve bu yüzden önemlidir.

E Vitamini Eksikliği:


 Özellikle beyaz Avusturya papağanları E vitamini eksikliğine karşı hassastırlar. Muhabbet kuşları bu duruma daha az eğilimli görülebilirler ancak muhabbet kuşlarında da bazı zamanlarda bu rahatsızlık oluşabilir.

Eğer bir kuşta E vitamini eksikliği varsa, kuş yürümeye çalışırken titremeye ve yalpalamaya başlar.

Kramplar ve zorunlu dairesel hareket E vitamini eksikiğinin belirtileri olabilir.

Bir çok kuşun görme kabiliyeti azalır, bazı ilerlemiş durumlarda kuş tamamen kör olabilir.

Dikkat! Eğer E vitamini eksikliği bir kez oluşursa kuş iyileştirilemez.

E vitamini enjeksiyonları bile kuşu iyileştirmez; sadece acıyı dindirebilir.

Bu yüzden iyi dengelenmiş bir beslenme sağlamak zorundayız

E vitamini eksikliğini önlemek çok önemlidir.

 

37 yorum:

  1. Thank you for this very interesting post. Birds need care, too, like people.

    YanıtlaSil
  2. Sayın Kittie Howard ;
    Bloğa hoş geldiniz.Bende size teşekkür ederim.Selamlarımla...

    YanıtlaSil
  3. selamlar papağanım 3 gün önce yumurtladı boş olma ihtimali yüksek fakat daha sonra dışkısını arada sulu yapmaya başladı ishal oldu galiba bazen az sulu bazende bayağı su gibi yapıyor.Nedeni ne olabir tavsiyeleriniz için şimdiden teşekkürler.

    YanıtlaSil
  4. Sayın barakuda barak ,
    Jakonuzun rahatsızlığı için geçmiş olsun diyorum.İshal durumu yediği sulu meyvalardansa ve bir gün içinde geçiyorsa sorun yoktur.Fakat bir günden uzun süren ishal durumunda acil reaksiyon göstermek lazım.İki süren bir ishal korkunç sonuçlara neden olabilir.Eğer bir günden fazla süren ishal durumu varsa hemen bir veterinere götürün.Selamlarımla...

    YanıtlaSil
  5. selamlar papağanımı alalı 3 ay oldu fakat aldım alalı papağanım fıstıktan başka hiçbir şey yemiyor. her şeyi denedim meyveler, sebzeler hatta çekirdeği bile ağzına koymuyor ne koyduysam önüne aç kalıyor yinede yemiyor sanırım çok vitaminsiz kaldı,tüyleri mat ve banyo yaptırmama rağmen kuruduktan sonra yine üzerine pudra dökmüş gibi bembeyaz oluyor neden kaynaklanıyor olabilir? ona vitamin olarak polivit veriyorum suyuna sizce hangi vitaminden vermeliyim? yardımlarınız için teşekkür ederim şimdiden

    YanıtlaSil
  6. Cafer Bey;
    Bloğa hoş geldiniz.Jakonuz hayırlı olsun.Jakonuzun tek tip besin tüketmesi helede bunun yağlı bir tür olan fıstık olması çok kötü.Fıstık yağlı bir yiyecek olduğundan karaciğerde yağlanmaya yol açar.Sebze ve meyva ile beslenen papağanlara bile günde bir iki taneden fazla fıstık verilmesi yanlıştır.Jakonuz evcilleştimi bu üç aylık süre içerisinde?Yani size karşı bir hırlama var mı? Sizi sahibi olarak kabullendimi?Cevabınız evetse hemen farklı besinler tüketmeye alıştırmanız lazım.Eğer henüz evcilleşmedi ve size güveni oluşmadıysa evcilleştirme eğitimi uygulayıp , daha sonrada farklı besinlere yönlendirip alıştırmanız lazım.Selamlarımla...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Meftun bey yardımlarınız için teşekkür ederim, evet alıştı sayılır hırlama yapmıyor artık kucağıma alabiliyorum ama ne versem kabul etmiyor atıyor etrafa nasıl alıştıracağım bilmiyorum farklı şeylere, ona versele laga nın meyveli yeminden aldım onu koyuyorum içinde kuru meyveler var ama hiç yemiyor onuda,bu tüylerinin üstünün pudralı gibi olmasının sebebi ne peki ? birde gözleri şişme yapıyor arada ve morarıyor gözlerinin üstü neden kaynaklanıyor sizce bir bilginiz var mı ? tekrar teşekkür ederim

      Sil
    2. Cafer Bey ;
      2 gündür il dışında olduğumdan internete girme imkanım olmadı.Mesajınıza bu yüzden gecikerek cevap yazdım kusura bakmayın.Jakonuz size alışmış.Onu farklı yiyeceklere yönlendirmek bu aşamada daha kolay olacaktır.Yemesini istediğiniz sebze ve meyvaları onun karşısında ağzınızı şapırtatarak yerseniz , bu durum onun dikkatini çekecek ve sizin yediğiniz yiyecekten yemek isteyecektir.Tüylerinin üzerindeki kepekler vücutta kuruma olduğunun göstergesi.Ona ne sıklıkla banyo yaptırıyorsunuz?Banyo yaptırırken sabun veya şampuan kullanıyormusunuz?
      Gözlerdeki şişme ve morarma için veteriner muayenesi gerekir.Böyle bir olay internet ortamında tarifle çözülemez malesef.

      Sil
  7. merhabalar Meftun bey,
    Adım Cenk Hakan Tan,öncelikle Jako besleyen bizler için oluşturduğunuz bu son derece faydalı blogunuz için tebrik ve teşekkür ederim.Benim Jakom aramıza 2012 Kasım ayında katıldı.Açıkçası çok insancıl olduğunu söyleyemeyeceğim.Hırlama ve hırçın bağırmalar maalesef kesilmek bilmiyor.Sadeve 7 yaşındaki kızıma karşı uysal davranıyor(bağırmıyor veya hırlamıyor.)
    Bundan yaklaşık 4,5-5 hafta önce papağanımın sağ gözünde aşağıya doğru bir kayma olduğunu farkettim.Aynı taraftaki burun deliğinde de kurumuş az bir akıntı vardı.Ertesi günü vet.kliniğine götürdüm.İlk ölnce enfeksiyondan şüphelendikleri için oral yol ile bir antibiyotik verdiler.Ancak bu sanırım sadece 1 yada 2 doz verilibildi.Papağan çok fazla korktuğu için veteriner arkadaş bu tedaviyi suyuna ilaç karıştırarak devam ettirdi.Yaklaşık olarak 3 hafta kadar klinikte kaldı.Son 1,5 haftadır evde tekrar bizimle.Ancak rahatsızlığının nüks ettiğini dün farkettim.Bu arada gözünün hemen üstünde bir şişlik mevcut.Jakom 2012 Kasım dan beri maalesef sadece çekirdek ile besleniyor.Bahsedildiği gibi A vit. eksikliği var ise böyle bir rahatsızlık görülürmü?Bir de Antalya da yaşadığımız için evin içinde sürekli olarak klima açılıyor,bu yüzden jakomu rahatsızlığını ilk gördüğümden 1 hafta kadar önce balkona çıkardım.(Hastalığı bu yüzden de olabilirmi?)Direkt olarak güneş vurmasa da oldukça sıcak olduğunu söyleyebilirim.Antalya da kuşlardan anlayan bir vet. tanıdığı olan varsa oraya götürebilirim.Yada sizin önereceklerinize acil olarak ihtiyacım var.Şimdiden çok teşekkür ederim.
    Saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın Cenk Hakan Tan ;
      Jakonuzun evcilleştirilmesi konusunda JAKO PAPAĞANI BİR HAFTADA EVCİLLEŞTİRİN sayfasındaki adımları uygulayarak hırlama sorununu kısa bir sürede halledebilirsiniz.Jakolar evdeki sadece tek bir bireyi sahip olarak kabul ederler.Jakonuzun kabul ettiği sürü lideri evdeki 7 yaşındaki kızınız olmuş.Kızınızın onu eğitmesi ve yeni bir şeyler öğretmesi daha kolay olacaktır.
      Tek tip gıda maddesi tüketen petlerde vitamin eksikliği görülür.Bu nedenle Jakonuzu sebze ve meyva yedirmeye alıştırmanız lazım.Onun karşısında yediğiniz meyvaları abartılı bir iştahla yiyerek dikkatini çekip arada onada ikram ederseniz tatmak isteyecektir.
      Jakolar Afrika kökenli olduğu için sıcaklardan çok aşırı etkilenmezler.Fakat klima ve hava akımı (cereyan) onları kolaylıkla hasta edecektir.Antalyada tanıdığım bir veteriner yok malesef.Jakolardan anlayan bir veteriner ismi duyarsam size buradan haber veririm.Selamlarımla...

      Sil
  8. MRB. Meftun Bey;
    Biz 1 ay önce bir jako evlat edindik. O bizim bebeğimiz gibi oldu.Aldığımız petshopa sorduğumda aşı olması gerekmez zaten ülkeye girerken bakımı yapılır dediler ama içime sinmiyor. Düzenli aşıları var mıdır? Paşamız ilk geldiğinde de hırlama sorunu yoktu. Blogdan baktığımıza göre yaşı 3+ ama Paşa hiç konuşmuyordu. Paşamız her ne kadar acemi ve tam bilinçli olmasakta bizim herşeyimiz oldu. Araştırarak onu elimizden geldiğince memnun etmeye çalışıyoruz. Paşa ilk geldiğinde de 2 günün içinde elden yem yemeye başladı. Sonrasında önce gagasını ayaklarını, sonrada kanadını yavaş yavaş sevmeye başladık. Biraz tepkili olsa da 1 ay gibi bir sürede sadece istediği zaman gövdesi de dahil kendini kaşıtıyor, okşatıyor. Fakat bu sadece ara ara oluyor, günün büyük bir bölümünde odanın kapısını açıp girdiğimizde bile tünekte sağa sola kaçmaya başlıyor. Yaklaşınca diğer tarafa kaçıyor. Dokunulmasını istemiyor okşarken diğer tarafa kaçıyor. Bunun sebebi çok hızlı ve ısrarcı davranmamız mı? Çünkü eşim sabırsız biraz, onu sevip okşamak istiyor. Onun da bizi severek hemen sevdirmesini, bizimle bağ kurmasını istiyor. Kafesteki tünekle birlikte alıp sandalyenin dayanak kısmına bırakıyor konuşuyor okşuyor ama bizim Paşamız o an kafese gitme derdinde kafese doğru kanat açıyor. Durmak istemiyor. Uçmaya da fazla cesareti yok. Kafese gitmek isterken bile 5-6 defa kanat açıp en son cesaretini toplayıp kafese doğru kanat çırpıp atlıyor. Kafesi görmese de bir sağ bir sol kafes arıyor. Kafese gitmek için kolumuza, elimize bile geliyor. Ama asla kafesten bize istekli yönelmesi yok. Bir de hiç ötmüyor geldiği günden beri, çok nadir sesini duyduk. Bu bize alışamadığı için midir?

    Bu arada bu bloğu açarak ne kadar iyi bir şey yapmışsınız. Bir çok konuda insanları aydınlatıyorsunuz. Bunun içinde çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın Ayşe Bulut ;
      Bloğa hoş geldiniz.Jakonuz hayırlı olsun.Sorularınıza hızlıca cevap vermeye çalışayım.Eve yeni gelen bir Jakonun , yeni sahibine ve ortamına alışması en az 2 ay sürer.Bu süre içerisinde hiç ötmeyebilir.Siz bir ay içerisinde bazı sonuçlar almışsınız fakat çok hızlı davranmışsınız.Jakolar şüpheci ve insanlara biraz geç alışan türlerdendir.Olumlu sonuçlar için acele edip hızlı davranmak ,ilk başlarda iyi gibi görünsede , onu kovalayıp bazı şeylere zorlamak süreci geciktirici etkiler yapabilir.Bu nedenle Jakonuza ilgi ve sevginiz devam etsin fakat dokunmak ve diğer beklentileriniz için bir ay daha sabredin.(Dokunmak için ısrarlı davranmayın).Kafes dışına çıkarmak içinde ortama alışmasını bekleyin.Henüz size ve ortama alışmayan Jakonuz en ufak bir korkuyla sağa sola çarpabilir.Bu sorunu yaşayan çok kişi oldu blogda.Sordular , bu şekilde cevap verdim , fakat tez canlı davranıp uyarımı dinlemediler.Kuşları oda içerisinde cama ya da duvara çarpıp , evdekilere karşı bir güvensizlik ve korku oluştu.Gelinen noktayı tekrar geri dündürmek konusunda üretilen çözümler ya sonuç vermedi ya da süreç çok uzadı.Sizede aynı tavsiyede bulunuyorum.Uyarsınız uymazsınız bilemem.Fakat olumsuz bir durum olursa çok üzülürsünüz belirteyim.
      Alışma sürecinde lütfen blogdaki 36 sayfanın tamamını okuyun.Jakolarla ilgili pek çok şeyi bloğumda bulabilirsiniz.Detayını bulamadığınız konularda mesaj atın.Selamlar...

      Sil
  9. İyi akşamlar.. Meftun Bey;
    Evet sanırım çok aceleciyiz. Biraz da panik oluyor insanda "İlgilenmiyor muyuz?" gibisinden. Ama dediğiniz çok doğru bizlerin bile yeni ortamlar psikolojimizi çok etkilerken onlar için daha zor. Tavsiyelerinize uyacağız. Bilgilerinizi paylaştığınız için teşekkür ederiz. Yalnız Jako' ların aşıları ve belgeleri ile ilgili kısa bir bilgi verirseniz çok sevinirim.

    YanıtlaSil
  10. Yurtdışından resmi yollarla getirilen hayvanlar için düzenlenen CITES belgesini soruyorsunuz sanırım. Yurtiçinde üretilen Jakolarla , yurda kaçak giren Jakoların belgesi yoktur. Doğadan yakalanarak , yurda kaçak giren Jakolar tercih edilmemelidir. Bu kuşlar çok sağlıksız şartlarda taşınıp piyasaya çok ucuza sürülmektedir. Yakalan her yüz jakonun en az 50 tanesi nakliye esnasında , kalanların otuz kadarı petshoplarda alıcısını beklerken , son kalan yirmi tanede hayvanseverler tarafından alındıktan sonra altı ay içerisinde hayatını kaybetmektedir.Sonuç olarak bu işin ticaretini yapan caniler yakalan her yüz Jakonun doksan tanesinin ölümüne neden olmaktadır.Bu kuşları satın almak bu katliama bir nevi destek vermektir.
    Bir Jakonun belgesinin olup olmamasının hiçbir önemi yoktur. İlk defa Jako alacak olanların Türkiyede üretilmiş , elde yetişmiş Jakoları tercih etmesini tavsiye ederim.
    Jakoların herhangibir aşısı yoktur. Evde kafes içerisinde yaşayan bir Jako doğal hayattaki kuşlarla temas etmediğinden salgın hastalık riski taşımazlar.
    Lütfen bloğun tamamını birkaç kez okuyun.Selamlar...

    YanıtlaSil
  11. Anladım çok teşekkürler. İyi Akşamlar..

    YanıtlaSil
  12. meftun bey merabalar nımet ben banada yardımcı olun lutfen cok sevınırım yanıtlarsanız ayrıca calısmalarınız ve blognuz ıcın cok tesekkur ederız tamamen yabanı jako aldık 4 aydır bakıyoruz evcıllestırdım kafasını kasıtıyo ıslıklarımı taklıt edıyo elımden yem yemekte vs fakat esıme bır turlu alısamadı yanıa yanastırmıyo hırlıyo kacıyo saklanıyo ustune gıderse ısırıyo gıbı bırde bır turlu ele alıtıramadım daha sosyal aktıf ve daha ıyı evcıllestırebılmem adına ne onerırsını sımdıden cok tessekkur edıyorum sıze cok saogolun sayfanızdan takıp edıyoruz cok guzel bılgıler paylasıyorsunuz calısmalarınızda basarılar dılerım sagolun

    YanıtlaSil
  13. Nimet Hanım ;
    Bloğa hoş geldiniz. Jakonuz hayırlı olsun. Jakolar tek eşlidir. Doğal hayatta yaşadıkları sürüde (yüzlerce Jako içerisinde ) sadece bir karşı cins Jakoyu eş olarak seçer ve tüm ömrünü o eşle geçirir. Ev ortamında yaşayan Jakolarda evdeki bir kişiyi sahibi olarak seçer , ona bağlanır , ev halkından ve misafirlerden sahibini kıskanır. Jakonuz henüz dört aydır sizin evde yaşıyor. İlerleyen günlerde eşinizle arasında bir nebze düzelme olacaktır. Fakat hiçbir zaman sizinle olan diyaloğu kadar iyi olmaz bu ilişki. Zamanla tahammül edilir olarak görecektir eşinizi. Fakat bu süreçte eşiniz Jakonuzun üstüne gidip onu korkutmasın. Üzerine gittiği takdirde araları hiç bir zaman düzelmeyip dahada kötüleşir. Selamlarımla...

    YanıtlaSil
  14. selamlar ben iki hafta önce jako sahibi oldum.papağanım eğitimli ve konuşuyor.geldikten iki gün sonra da konuştu ve yabancılık çekmedi.elimden geldiği kadar sebze ve meyve ile besliyorum.vermem gereken vitamin veya başka ilaçlar var mı?

    YanıtlaSil
  15. Ferhat Açar ;
    Sebze ve meyve ile beslenen Jakoya vitamin ihtiva eden ilaç vermeye gerek yoktur. JAKOLARDA BESLENME sayfalarında hangi besinlerin hangi vitamini içerdiği , zararlı ve yararlı besinlerin bulunduğu tabloları inceleyebilirsiniz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. peki diazyme 256 tavsiye ediyor musunuz?

      Sil
    2. hiçbir ilaç markası tavsiye etmiyorum. doğal besinlerden vitamin almak en doğrusu. kimyasal içerikler zor şartlar altında (başka çare kalmadığında ) kullanılmalıdır.

      Sil
    3. cevaplar için teşekkürler verdiğim sebze ve meyveleri az miktarda yiyiyor sorun olmaz değil mi

      Sil
    4. Siz az yediğini düşünüyorsunuz sanırım. Sonuçta kuş kadar yiyecek. Eğer sebze ve meyveleri red etmiyorsa bu durum olumludur. Selamlar...

      Sil
  16. Merhaba,

    Jakomuz 4-5 gündür hasta gibi. EN son kafesini temizlerken sanıyorum üşüttük. Ancak emin değilim. Bundan 2-3 gün sonra hareketleri azaldı. Hep uyku modunda. Tek ayağı üzerinde tünüyor, toplallıyarak yürüyor. Sesi çok az çıkıyor.

    Bursa da tüm veterinerler nerede ise hepsi kedi-köpek ile ilgileniyor. Antibakteriyel + vitamin takviyesi verdi bir veteriner. Onu da suyuna kattık.Ancak çok az su içiyor.

    Açıkçası ne yapacağımzı şaşırdık.

    Yardımlarınızı bekliyoruz.

    Hasan Öztürk

    YanıtlaSil
  17. Hasan Bey ;
    Geçmiş olsun acil şifalar dilerim. Jakonuzun rahatsızlığına uzman Veteriner tarafından teşhis konulmalı. Mevcut rahatsızlığı basit bir soğuk algınlığımı yoksa başka bir nedenmi var bunu en iyi Veteriner bilir. Bursada tanıdığım bir veteriner yok maalesef. Fakat kanatlılardan anlayan bir Veteriner mutlaka vardır. Bu mesajı okuyan ve Bursada Veteriner tavsiyesi olan arkadaş olursa size iletirim. Tekrar geçmiş olsun diliyorum...

    YanıtlaSil
  18. Meftun Bey Merhaba, Şeker'in rahatsızlıgını daha önce farklı bir konu altında bildirmiştim.Yaklaşık 10 gün önce iyileşti ve eski hareketliliğine kavuştu.Fakat 4-5 gündür ilgimi çeken bir durum var.Çok hareketli iken ve konuşmaları esnasında herşey normal ancak dinlenme durumunda genellikle sol göz kapagının kendiliğinden kapandığını ve göz kapağının içinde hafif bir kızarıklık olduğunu fark ediyorum.Sol göz kapalı iken sağ gözü açık durumda kalıyor.Bu nedir ne değildir bir bilgi edinemedim.Birde bugün 3. kez şekerin sadece sıvı dışkıladıgını gözlemliyorum ama herhangi bir halsizlik durgunluk söz konusu değil.Oldukça hareketli.Ne yapmalıyım nelere dikkat etmeliyim.Yardımcı olabilirmisiniz.Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cihan Bey ;
      Bir günden fazla süren ishal durumunda kesinlikle Veteriner yardımı alınmalı. İlk gün halsizlik görünmez zaten. Jakolar hastalıklarını son ana kadar gizlerler. Gizleyemez hale geldiklerinde ise geçen her dakika büyük risktir. Umarım kanatlılardan anlayan bir Veteriner vardır yaşadığınız bölgede.

      Sil
  19. Meftun Bey Merhaba,Şekerin dün akşam saatlerinde dişkilamasi normale döndü,bugünde takip ettik bir sorun yok fakat yukarida mesajda bahsettigim göz kapaginin kapanmasi durumunu anlayamadik, bir yere çarpmiş olabilir mi,kendi mi kaşidi yoksa rahatsizligi devam mi ediyor karar veremiyoruz.

    YanıtlaSil
  20. Cihan Bey ;
    Gözdeki sorunun mikrobikmi yoksa çarpma sonucumu olduğunu tarif ile anlamak imkansız. Veterinerden yardım alabilirsiniz bu konuda.

    YanıtlaSil
  21. Meftun Bey Merhaba. Yaklaşık 4 aydır Jako besliyorum. İlk zamanlar hırlama, vahşilik, ısırma gibi huyları mevcuttu. Ama şuan bunların hepsini aştık beraber vakit geçirebiliyoruz. İlk sahibi sürekli çekirdekle beslemiş. Ben de haliyle böyle devam ettim. Ama meyve ve sebze vermeyi ihmal etmiyorum. 3 gün önce şunu fark ettim. Papağanım artık kafesine girip mama yemiyor. Elden verirsem yiyor. Sebze ve meyveleri kopartıp yere atıyor. Eskiden uyumak için kafesine girerdi. şimdi kafesi üzerinde uyumaya başladı. Kendim kafesine koyuyorum. Mama yememesi beni korkutuyor. Mecbur elden çekirdek veriyorum aç kalmaması için. Bu yaptığım doğru mudur? Böyle davranması hastalık mıdır? Bulunduğum konum itibariyle hiç bir veteriner hekim bu konudan anlamadığını söyledi. Lütfen bana yardım elinizi uzatın.

    Saygılarımla...

    YanıtlaSil
  22. Onur Bey ;
    Kafesinde ki yemliğinde yem , suluğunda su olan her Jako gerektiğinde bunları kullanır. Elden yem yedirmezsem aç kalır endişeniz yersiz. İsterseniz bir kaç gün elden yedirmeyin , ama kafesinde yemi olsun. Göreceksiniz yiyecektir...

    YanıtlaSil
  23. Onur Bey merhaba,

    papağanım sanırım topallıyor .tünek üzerinde duruyor ama saga sola giderken sağ bacağında bir problem olabileceği hissine kapandım . henüz 3 aydır benimle . tam olarak evcillleşmedi .farklı gıdalar vermeye çalıştım ancak sadece cekirdek yiyiyor zaten son 3-4 gündür iştahsızlıkta başladı .

    YanıtlaSil
  24. Jakonuzun sağlıklı olduğundan şüpheniz varsa bir veteriner muayenesinden geçirebilirsiniz. Ayağında bir sorun olup olmadığı konusunda emin değilsiniz anladığım kadarıyla.
    ''JAKO PAPAĞANI BİR HAFTADA EVCİLLEŞTİRİN '' sayfasını blog içinde bularak gözden geçirin. Üç ay geçtiği halde evcilleşmediyse bu sizden kaynaklanan bir eksiklik olmalı...
    Farklı yiyeceklere alıştırmak için öncelikle evcilleşmesi ve size güvenmesi gerekiyor. Bu süreç tamamlanmadan sebze ve meyvaya alıştırmanız mümkün değil.

    YanıtlaSil
  25. merhaba ben nurten beninimde bir jakom var . bu günlerde azından su geliyor acaba sebebi ne olabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nurtan Hanım ;
      Jakonuzun ağzından su geldiğini yazmışsınız. Bu gelen sıvının ne olduğu ve nedeni en iyi bir VETERİNER tarafından teşhis ve tedavi edilebilir. Bu nedenle yanlış bir yorum yapmak istemem...

      Sil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.