Bu Blogda Ara

Papağanlardan İnsanlara Geçebilen (Zoonotik) Hastalıklar



 Papağanlardan İnsanlara Geçebilen (Zoonotik) Hastalıklar :

Chlamydiosis :


Sıradışı ve bakteri benzeri bir organizma olan chlamydia psittaci dünya genelinde görülür ve 100’den fazla kanatlı türünü etkiler. Papağanlarda psittakoz ya da papağan ateşi denilen bir hastalığa yol açar. Hastalık kuş dışı türlerde ve insanlarda görüldüğünde ornitoz adını alır.
Hastalık Amerika kıtasında hindi, güvercin ve papağanlarda etkili olurken Avrupa’da daha çok ördek ve kazlarda gözlemlenir. Hindi gibi bazı türler hastalığa karşı koyamazken, tavuk gibi bazı türler hastalığa daha dayanıklıdır.
Chlamydiosis temel olarak dışkı tozunun solunması ile bulaşır ve taşıyıcı kuşlar tarafından diğer canlılara yayılır. Organizma hem nazal akıntı hem de dışkı yoluyla dışa atılır. Taşıyıcılık, hastalık semptomları tamamen ortaya çıkmadan yıllar boyu devam edebilir. Organizma kurutulmaya karşı dirençlidir ve bu durum oral yolla ve giysi ve diğer ekipmanlar yoluyla bulaşmayı kolaylaştırır. Chlamydiosis kuştan kuşa, dışkıdan kuşa ve kuştan insana bulaşabilir. İnsandan insana da geçiş mümkündür ve bu temel olarak hasta kimsenin tükürüğüyle olur.
Chlamydiosisin inkübasyon dönemi 4 ila 15 gün sürmektedir. Ancak daha çok 10 gün içinde görülmektedir. Hastalıklı kuşlarda ishal, öksürük, göz ve nazal akıntı en sık görülen semptomlardır. Ölüm oranı eğer hastalık kısa sürede teşhis yapılamazsa çok yüksektir. Chlamydiosis insanlarda gribe benzer solunum rahatsızlığı gibi semptomlar gösterir. Ayrıca ani olarak ortaya çıkan titreme, kas ve eklem ağrıları, baş ağrısı, öksürük, iştah kaybı ve göğüs ağrısı gözlemlenebilir. Komplikasyonlar genişlemiş dalak, kalp kasındaki iltihap ve kalp atışının düşmesi gibi nedenlerden ortaya çıkabilir.
İnsanlarda tedavi 3 hafta boyunca uygulanacak tetracycline antibiyotik ile mümkündür.


Histoplasmosis

Bazı mantar türleri kuş dışkısıyla zenginleşmiş toprakta büyümeyi tercih eder ve Histoplasma capsulatum da bunlardan biridir. Bu mantar türü ayrıca inşaat alanlarında ve mağaralarda da görülür. Kuşlar bu mantara karşı bağışıklık kazanmıştırlar ancak insan da dahil olmak üzere kedi, köpek, çiftlik hayvanları ve pekçok vahşi tür bu hastalığa karşı açıktır.
İnkübasyon dönemi 7 ila 14 gün arasındadır. Semptomları değişik seyreder. Bazılarında belirtiler gribal enfeksiyona benzer ve haftalarca devam eder.. Üşüme, göğüs ağrısı, kuru öksürük, ateş ve kırıklık da gözlemlenir, Genellikle 40 yaş üstü insanlarda görülen ikinci türde balgamlı öksürük, iltihap benzeri balgam, kilo kaybı ve nefes darlığı gözlemlenir. Üçüncü tür ise çok küçüklerde ya da çok yaşlılarda ortaya çıkar ve genişlemiş dalak ve karaciğer ile mukozada ülser gözlemlenir. Bahsi geçen bu son tür eğer tedavi edilmezse öldürücü olabilir. İnsanlarda tedavi için amfoterisin B kullanılır.
Hastalık mantar sporlarının solunmasıyla bulaşır ve insandan insana geçmez. Kaynak temel olarak topraktadır. Bölgenin ıslatılması ve maske kullanılması hastalığın bulaşmasını engeller. Ayrıca formaldehyde solüsyonun bölgeye sıkılması mantarı öldürür.
Histoplasmosis bir zoonotik hastalık değildir ancak kuş dışkısına bulaşmış toprakta ortaya çıktığı için burada bahsi geçmiştir.

Salmonellosis

Yaklaşık olarak 200 değişik salmonella türü vardır. Çoğu hayvan salmonella enfeksiyonuna açık durumdadır. Bu bakteriyel hastalık daha çok stres yüklenmiş olanlarda ortaya çıkar. Bütün hayvanlarda görülen ortak semptomlar ishal, kusma ve düşük derece ateştir. Enfeksiyon dehidrasyon (aşırı su kaybı), zayıflık ve bazen ve de özellikle çok genç ya da çok yaşlı olanlarda ölüme yol açabilir. Çok ciddi durumlarda çok yüksek ateş, kan zehirlenmesi, başağrısı ve genişlemiş ve ağrılı dalak görülebilir. Bölgesel enfenksiyonlar kalp, böbrek, eklem, beyin zarı ve kemiklerde görülebilir.
İnkübasyon dönemi 6 ila 72 saat arasındadır ancak semptomlar genelde 12 ila 36 saat arasında ortaya çıkar. Salmonella dışkı ile kontamine yiyeceğin tüketilmesi ile bulaşır. Bazı salmonella türleri toprak, su ve yiyeceklerde aylarca yaşayabilir. Bakterinin salgılanması birkaç günden birkaç haftaya kadar sürer. Bazı durumlarda (Ör. S. typhi,) hastalığın bulaştığı kişiler hastalığı ömür boyu taşıyabilirler. Salmonellanın bir türü olan enteridis türü yumurta kabuğunu rahatlıkla geçebilir, dolayısıyla hastalık az ya da iyi pişmemiş yumurtadan da bulaşabilir.
Salomonellosisin insanlarda tedavisi çoğunlukla sıvı tüketiminin artırılması ve sodyum-potasyum takviyesi ile yapılmaktadır. Anfisilin, klorofenikol, nitrofuran tarzı antibiyotikler ancak bakteri vücudun dış cephesinde ve sindirim sisteminde odaklandıysa uygulanır.


Colibacillos

Colibacillosis, escherichia coli enfeksiyonu nedeni ile ortaya çıkar. Bazıları sadece belirli tür hayvanlarda görülebilen pekçok çeşidi vardır. Pekçok tür içerisinde ancak bazıları hastalığa yol açar. Kanatlılarda genellikle bakterinin kana karışması, kronik solunum yolu hastalıkları, eklem enfeksiyonları, kalp cephesi enfeksiyonu ve yumurtalık iltahabına neden olur. İnsanlarda türüne bağlı olarak değişen derecelerde ishale neden olur. Ayrıca ateş, dizanteri, şok ve deride ve mukozada morumsu kanamaya neden olabilir.
İnkübasyon dönemi 12 saat ila 5 gün arasındadır ancak semptomlar genelde 12 ila 72 saat arasında gözlemlenir. Bulaşma salmonellada olduğu gibi bakteri ile enfekte dışkının oral yolla alınmasıyla mümkündür. Hastalık daha çok su ve yiyecek kaynaklıdır.
İnsanlarda tedavi genellikle sadece sıvı tüketiminin artırılması ve anti-ishal ilaçlarının alınmasından ibarettir. Daha ciddi durumlarda tetrasiklin ve klorofenikol gibi antibiyotik kullanılabilir.


Eastern Equine Encephalitis

Bu hastalığa Togaviridae ailesine mensup bir RNA virüsü neden olur. Ticari olarak üretilen sülün, tavuk, bıldırcın, ördek ve ördeklerde rastlanabilir. Karın bölgesinde belirgin bir rahatsızlık ve dizanteri en belirgin semptomlardır.
Bu hastalık sineklerin daha çok taşıyıcı göçmen kuşlarla beslenmesi ile ortaya çıkar. Hastalık ile enfekte sineğin insan da dahil olmak üzere diğer türlerle beslenmesi ile de hastalık bulaşır.
Hastalık en fazla Ağustos sonu ile ilk don olayı gözlemleninceye geçecek süre içerisinde görülür ve genelde 15 yaş altı ve 50 yaş üstü insanlarda görülür. Erişkinlerde yüksek ateş, başağrısı, kusma ve uyuşukluk ile başlar ve kısa sürede boyun sertleşmesi, sayıklama, titreme ve uyuşukluğa yol açar. Komaya dahi yol açabilir. Çocuklarda ise ateş, başağrısı ve 1-2 gün süre ile başağrısı ile seyreder. Görünüşte bir düzelme sonrasında beyin iltahabı görülür. Zeka geriliği ya da nörolojik sorunlar hastalık sonrasında gözlemlenebilir.


Kuş veremi

Kuş veremine insanlarda vereme neden olan bakteriyle çok benzer olan mycobacterium avium neden olur. Bu bakteri kuşları güçten düşürür ve verem nodüllerine yol açar. Hastalıklı kuşların derhal uyutulması gereklidir.
Hastalık İnsanlarda bölgesel yara enfeksiyonlarına ve lenf bezlerinin şişmesine yol açar. İmmün sistemi bastırılmış (kortizon kullananlar, organ nakli geçirenler, HIV pozitif olanlar vs) bireyler enfeksiyonu çok daha ağır geçirirler. Taşıyıcı kuşların dışkısıyla enfekte su veya yiyecek ile insanlara bulaşır. Antibiyotiklere çok dirençli olduğundan ameliyat ve lenf nodüllerinin alınması gerekebilir.


Cryptococcosis

Cryptococcus neoformans da kuş dışkısına bulaşmış toprakta oluşan bir başka mantar türüdür. İnkübasyon dönemi haftalar sürer. Pek çok memeli türüne bulaşabilir ancak daha fazla insanlarda görülür. Kuşlarda çok ender gözlemlenir.
Maya benzeri mantarın solunmasıyla bulaşır ancak ender olarak mantar ile bulaşmış ürünlerin yenilmesiyle de geçer. İnsanlarda öksürük, kanlı balgam, ateş ve halsizlik görülür. Başağrısı, boyun ağrısı ve görme sorunları da gözlemlenebilir.
Bu hastalık da histoplasmosis gibi bir zoonotik hastalık değildir ancak kuş dışkısına bulaşmış toprakta ortaya çıktığı için burada bahsi geçmiştir.

Alerjik Alveolitis

En fazla gözlemlenen zoonotik hastalıktır. Kuşların tüyü, tozu ve dışkı tozuna aşırı duyarlılıktan dolayı insanlarda ciğer kapasitesinin düşmesine yol açar. Bu durum ciğer alveollarının enfeksiyonlarına da neden olur.
Değişik semptomları gözlemlenir. Bazen öksürük, zor nefes alma, ateş ve titreme gibi semptomlar aniden ortaya çıkar ve bu durumda kuşlar ile temas engellenirse semptomlar ortadan kalkar ve herhangi bir tedavi gerekmez. Bazen ise kuru öksürük, hareket kısıtlığı(nefes darlığı) ve kilo kaybı gibi uzun süreli semptomlarla gelişir. Bu durumda kalıcı ciğer lezyonları ve ciğer kapasitesinin düşmesi gibi durumlar ortaya çıkabilir.
Kronik alerji 2 yılda da gelişebilir ancak genelde 10 ila 20 yılı bulabilir. Kronik tür teşhis edilirse her türlü kuş ile temas kesilmelidir.
Hastalık kafes temizliği sırasında maske takılması, kafes tabanının günlük olarak değiştirilmesi, kuşun sık aralıklarla yıkanması ve hava temizleyici sistemlerin kullanılmasıyla engellenebilir.

Cryptosporidiosis

Bu hastalığa tek hücreli olan Cryptosporidium neden olur. Kanatlılarda solunum sorunlarına neden olur. Ayrıca sindirim sisteminde iltahap ya da ishale de neden olabilir.
İnsanlarda 3-4 gün süren karın ağrısı, mide bulantısı ve ishale neden olur.
İnkübasyon dönemi 3 ila 7 gündür ve dışkı ile enfekte ürünlerin tüketilmesiyle bulaşır.








Yukarıda yer alan bilgiler Florida Üniversitesi çalışmaları kapsamında Jacqueline P. Jacob, Jack M. Gaskin, Henry R. Wilson, and F. Ben Mather tarafından kaleme alınan Avian Diseases Transmissible to Humans makalesinin çevirisidir. Çeviri: Bora ÇAKMAK

Zoonotik hastalıkların engellenmesi
Yukarıda bahsi geçen hastalıklar basit önlemlerle büyük oranlarda engellenebilir. Başlıca alınması gereken tedbirler:


Yeni alınacak papağanın veteriner hekim muayenesinden geçirilmesi.

Yeni alınacak papağanın evdeki papağanlarla biraraya getirilmeden önce sıkı tedbirler altında karantinada tutulması.

Papağanın, ağız kısmına dokunmasına kesinlikle izin verilmemesi.

Papağan ile her türlü temas halinde ellerin bol su ve sabunla yıkanması.

Kafes tabanının her gün değiştirilmesi.

Kafes ve her türlü teçhizatın belirli aralıklarla bol su ve sabun/deterjan ile yıkanması.

Papağanı havalandırmak için dışarı çıkarılacağında balkonun yıkanması.

Papağanın serçe, güvercin vb. yabani kuşlarla temasının engellenmesi.

Hastalık bulgularının görülmesi durumunda en kısa zamanda veteriner hekime başvurulması.



8 yorum:

  1. Merhaba Meftun Bey,

    öncelikle sorulara özellikle benzer sorulara sabırla tek tek ve yeniden cevap verdiğiniz için teşekkür ederim.

    küçüklüğümden beri çeşit çeşit hayvanlarım daha doğrusu arkadaşlarım oldu. kedi, köpek, akvaryum da dahil olmak üzere en çok kanatlı dostlar edindim. keklik, alakese, güvercin en çok kanarya ve muhabbet kuşu. rahmetli babamdan miras kalan bir heves hobi. ilkokul zamanlarında rahmetli ile her pazar 2 katlı evimizin alt katında bir oda da tamamen kanaryalara ayrılmış bir şekilde öğlene kadar bakımlarını yapar vakit geçirirdik. aldığımız yavruların yetişip iyi öten bir bireye dönmesini seyretmenin keyfini hazzını hala hissediyorum. ünv. zamanlarımda muhabbet kuşları ile yoğun olarak ilgilendim. şimdi evimde iki muhabbet kuşum ve küçük bir akvaryumum var. en önemlisi de zaman ayırmak zorunda olduğum 7 yaşında bir oğlum.

    bu dönemde jako lar yoğun olarak ilgimi çekmekte. ciddi olarak alıp almama konusunda değerlendirmeler yapmaktayım. zira uzun süreli bir arkadaşlık olacak ve okuduğum kadarı ile de 4 yaşlarında bir zekaya sahip evin bir bireyi ve ferdi olacak. hatta mart doğumlu bir tanesi için değerlendirmelerim hala devam etmekte. bu aşamada araştırmalarımı yoğunlaştırdım.bloğunuzdaki her başlığı okumaktayım. kısa zamanda tamamlamış olurum. ancak bu aşamada beni ciddi olarak endişelendiren bir konuda yardımınızı ve değerli görüşlerinizi rica ederim.

    yukarıdaki başlıkta okuduğum hastalıklar kısmı ve insanlara olan etkisi okur okumaz beni inanılmaz ölçüde etkiledi. sonuçta ailemi ve henüz gelişim çağındaki oğlumu en ufak bir şekilde riske atmak istemem. bu nedenle

    bu hastalıklardan sıfır ihtimal korunma imkanımız var mıdır?

    yeni bir kuş alırken bir veteriner bunları anlayabilir mi? istanbul a.dolu yakası için tavsiye deceğiniz bir veteriner var mıdır?


    bu hastalıklardan korunmak için yurtdışından yeni gelmiş ve çiftlik üretimi olduğu söylenen bir kuşu almak ne kadar doğru olur? yetişkin bu açıdan daha doğru mu olur?

    bir de alma yönünde karar verir isem muhabbet kuşlarımdan vaz geçmem mi gerekir?


    teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. Sayın Ömer Faruk Sezer ;
    Bloğa hoş geldiniz.Bloğumda şuana kadar yüzlerce yorum ve mesaj aldım.Ama sizin sohpet tadındaki mesajınız bana ayrı bir keyif verdi.Fakat mesajınızı yanıtlarken biraz zorlancağım uzunluğundan dolayı.Bu sorunuda iki ayrı pencere açarak hallediyorum.
    Öncelikle araştırma yaptıktan sonra alım değerlendirmeniz için sizi kutlarım.Malesef çoğu arkadaş araştırma yapmadan Jako sahibi olup sonrasında mağdur oluyorlar.
    Hayvanlardan insanlara geçebilen hastalıklar konusundaki endişenizi sormuşsunuz.Uzun yıllardan beri pet baktığınızıda belirtmişsiniz.Okuduğunuz hastalıklar sağlıksız ortamda hayvan besleyenler için geçerli.Günlük temizlik ve bakımını yaptığınızda bu hastalıkların geçmesi neredeyse imkansız.Fakat evde Astım hastası veya solunum yolu rahatsızlığı yaşayan birisi varsa Papağan beslemeniz uygun olmaz.Papağanlar diğer kuşlara kıyasla daha fazla tüy ve kepek dökerler.Eğer evde böyle bir rahatsızlık yaşayan kimse yoksa sorun olmaz.Günlük kafes temizliği ile sorun hallolur.
    İstanbul Anadolu yakası veterinerler listesini Jako Sağlığı sayfasında paylaşmıştım.Fakat hangi veterinerin kanatlılar konusunda iyi olduğu hakkında bilgim yok malesef.
    Doğadan yakalanarak getirilmiş Jako almanızı tavsiye etmem.Bu kuşlar çok sağlıksız ortamda taşındığından yarısı yolda ölüyor.Kalanlarında büyük kısmı taşınma esnasında açlık susuzluk ve havasızlıktan etkilendiğinden iç organları iflas ediyor ve 6 ay gibi kısa sürede hayatını kaybediyor.Araştırmadan Jako alanların çoğu uygun fiyatlı olduğunu düşündüğü bu kuşları tercih edip mağdur oluyor malesef.
    Elde ya da çiftlikte yetişmiş bir bebek Jako alırsanız bu riskleri bertaraf etmiş olursunuz.
    Hem Jako hem muhabbet kuşunu aynı odada beslerseniz , muhabbet kuşunun hayatını tehlikeye atmış olursunuz.Jakolar sahibini hiç bir hayvanla paylaşmak istemez.Uygun zamanda Muhabbet kuşuna saldırarak kolayca hayatını sonlandırır.Fakat her iki türüde beslemek isterseniz Jako ile Muhabbet kuşunu ayrı odalarda besleyebilirsiniz.
    Bu arada 5 Eylül 2013 tarihinde WORLD PARROTS CLUB (DÜNYA PAPAĞANLAR KLÜBÜ) nü kurdum.Çok hızlı bir şekilde takipçi sayısı artıyor.Papağanlara ait çok sayıda video ve fotoğraf paylaşımı yapılıyor.Bu kulübe üye olarak yayınları takip edebilir , paylaşım yapabilir , beğendiğiniz yayınları arkadaş çevrelerinizle paylaşabilirsiniz.Topluluğa katıldıktan sonra arkadaş çevrenizi davet edinki sayımız orada hızla artsın.Selamlarımla...

    YanıtlaSil
  3. Merhaba Meftun Bey,

    Öncelikle nazik karşılamanız için teşekkür ederim.

    Bloğunuzda yer alan başlıklardan "Papağan Besleyenlere Beslemeyi Düşünenlere" yazınızdan çok etkilendim. çok güzel, insanı derinden etkileyen, en önemlisi tekrar düşünmeye ve araştırmaya sevk eden müthiş bir yazı olmuş.
    bloğunuzdaki yazıları okumaya devam ediyorum.
    jako arkadaş edinme konusunda araştırmalarım devam ediyor. bir kaç konuda daha yönlendirmenizi ve tecrübenizi paylaşmanızı rica edeceğim.

    Kafes lerle ilgili yazınızda sizin kafesinizi çok beğendim. uygun fiyata da internet üzerinde buldum. ancak Dayang A11 modelde ilgimi çekti. bu kafesle ilgili bilginiz var mı? tavsiye eder misiniz? papağan kafeslerini anadolu ist. yakasında rahatça inceleye bileceğim bir yer biliyor musunuz? bu iş için eminönü daha mı uygun olur?

    kurban bayramı tatil. benimde 4-5 gün istanbul dışına çıkma durumum var? iyi bir yavru bulduğuma inanıyorum. bir arkadaş edinme konusunda karar verir isem alımı eve yeni gelmişken yanlız kalmasındiye bayram sonrasına kadar ertelemeli miyim? bu küçük afacanı almalımıyım? annem yakın oturuyor her gün geli 30 - 60 dakka eve gelip ilgilenebilir.

    teşekkür ederim.

    saygılarımla.

    YanıtlaSil
  4. Ömer Bey ;
    Pet ve pet ürünleri ile ilgili hiçbir marka , model , firma konusunda tavsiyede bulunmuyor ,hiçbir ürüne yönlendirme yapmıyor , bloğuma kesinlikle reklam almıyor , bu hobimden dolayı ne şu an ne daha sonra para kazanmayı düşünmüyorum.Bu konuda beni anlayışla karşılarsınız umarım.
    Kafes konusunda herhangi bir markadan ziyade ilgili sayfadaki özelliklerin tamamının ya da pek çoğunun bulunduğu bir ürünü tercih edin derim.
    4 5 günlük ayrılık çok sorun olmaz.İyi bir yavru Jako bulduğunuza inanıyorsanız kaçırmadan alın derim.

    YanıtlaSil
  5. Merhaba Meftun Bey,

    uzun araştırmalardan sonra bir Jako arkadaşım olmasına karar verdim. bir yarım saat öncesinde de bu işin ithalatçısı olan bir firmayı ziyaret ettim. 93 günlük bir yavru ile biraz zaman geçirme, oynama imkanım oldu. yavru çiftlik üretimi. inanılmazdı. aşık oldum. yüzümle oynaya oynaya bir hal oldu. daha yeme düşmemiş. 4 saatte bir mam ile besliyorlar. ama arada ufak ufak yemde yiyor. benim yanımda bir mısır tanesini yemek için epey vakit harcada. bu kuşu satmıyorlar. benzer durumda bir tane istersem getirte bileceğini gelmesinin 10 günü bulabileceğini ifade ettiler. 2 tane de başka kuş gösterdiler. ışık ortamı çok aydınlık değildi. 15 aylık olduğunu ifade ettiler. gözleri sararmaya yüz tutmuş gibi geldi. ancak kesinlikle beyazlaşmakta olduğunu ifade ettiler. ayaklarda biraz beyaz gibi geldi. gagaları iyiydi. bu kuşlardan birinin görünüm güzelliği şekil olarak çok daha albenili idi. ancak biraz hırlaması vardı. kafa yapısı kafa dahil yuvarlak hatlıydı. diğeri ise daha sakin bir kuıştu. kuyruk tüylerinin ucunda siyahlığı vardı. kafa yapısı gaga dahil diğerine göre daha düz bir şekli vardı. satıcı bu kusun kafa şekli nedeni ile büyük ihtimalle dişi olabileceğini, kuyruk ucundaki siyehlıkları nedeni ile yaşının diğerine göre daha genç olduğunu, uysallığı nedeni ile de bu kusu ısrarla tavsiye etti. her ikisi de gayet sağlıklı kuşlardı. sakinliği nedeni ile dişi olma ihtimali olan, görüntünün muntazamlığı nedeni ile diğeri daha daha uygun geldi. ancak bu kuşun hırlaması ve kuyruk uçlarının siyahlığının olmaması beni düşündürdü. ikisi de kafes içine el sokturuyor. dokuna biliyorsunuz. biri hırlıyor. diğeri biraz zorlayınca elede geliyor. sağlıklı kuşlar. bu iki kuşunda 4 eylülde getirildiğini ifade etti. eğer beklemek istersem hafta sonu 250 adetlik bir parti daha geleceğini, bunların içinden 1 hafta karantina da kalmak kaydı ile seçebileceğimi ifade ettiler. her ne kadar aklım 93 günlük yavru da kalmış olsa 4 saatte bir besleyemeyeceğim için ve maaliyetinin de çok tuzlu olması nedeni ile bu iki kuştan hangisi doğru seçim olur? yada hafta sonu gelecek yeni partiyi beklemelimiyim?


    tşk.

    YanıtlaSil
  6. Sayın Ömer Faruk Sezer ;
    Bir Jakonun dişi ya da erkek olmasının önemi yoktur.Muhabbet Kuşlarında ve Sultan Papağanlarda sadece erkek olanlar konuşmaya yatkınken , Jakolarda dişilerde erkeklerde konuşmaya yatkındır.
    Jakoların dişi mi erkekmi olduğu fiziki görünüşle tahmin edilemez.Yaş tahmini ise sadece göz rengi ile yapılır.
    Yazdıklarınızı okuyunca o satış yerini gezip tüm Jakoları göresim geldi.Tüm papağan türlerini özellikle yavruları çok seviyorum.
    Alım tercihini size bırakıyorum.Siyah ya da gri göz bir yavru tercih edebilirsiniz.Kararınız hayırlı olsun.Sizi GOOGLE+ da kurmuş olduğum WORLD PARROTS CLUB da da görmek dileğiyle.Selamlar...

    YanıtlaSil
  7. Meftun bey merhaba;
    Daha önce bir kaç kere yazışma fırsatımız olmuştu ve yardımcı olmaya çalışmıştınız.Yaklaşık 1 aydır jakom ciddi derecede sulu dışkı yapıyor.Kafesin altı su dökülmüş gibi oluyor.Önceleri keyfini çok etkilemiyordu ama bugün biraz keyifsiz gördüm ne yapabilirim tavsiyeleriniz ne olur? şimdiden teşekkür ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mustafa Bey ;
      Sulu dışkı ile ishal arasında fark var biliyorsunuz. Bir günden uzun süren ishal durumunda hemen bir veterinerden yardım alınmalıdır. Bir ay kadar süren sulu dışkı normal değil. Sebebi bir veteriner tarafından araştırılmalıdır.

      Sil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.