Bu Blogda Ara

Standart Papağan Sorunları

 

STANDART PAPAĞAN SORUNLARI :
Papağanım yanına yaklaşınca hırlıyor,
Çok kötü ısırıyor,
Çekirdekten başka bişey yemiyor,
Meyve nasıl yedirebilirim,
Tüylerini yoluyor,
Ne zaman evcilleşecek,
Papağanım konuşmuyor vs…
İşte bu özellikleri taşıyan kuşlara ben piyasa kuşları diyorum neden mi ?

Petshoplarda satılan kuşların büyük bir çoğunluğu böyle. Sanki hepsi aynı kalıptan çıkmış gibi yukarıda saydığım özelliklerin hepsini taşıyor. Biraz bu kuşların gözünden bakalım. Yuvandan koparılıyorsun, küçücük kafeslere konulup kilometrelerce getiriliyorsun, eğer biraz şansın varsa bu yolculuktan sağ çıkarak başka bir memlekete geliyorsun. Sıkıntılar bitiyor mu ? Hayır bitmiyor. Daha da kötü bir hayat başlıyor. Gene kanatlarını bile açamayacağı kadar dar kafeslerde önüne sadece ve sadece çekirdek ve su konularak birinin satın alması için bekliyorlar. O kafeslerin pisliği de cabası, haftalarca altındaki gazete kağıdı bile alınmıyor. Pislikten artık kokmaya ve çürümeye başlayan kafeste başka hiçbir canlıyla diyalog kuramadan sanki bir heykel gibi bekliyorlar. Diyelim ki bu papağan satın alındı,. Satın alan büyük bir ihtimalle internetten veya başka bir yerde gördüğü evcil bir papağandan heveslenerek o papağanı alan ve bu konuda daha önce hiç deneyimi olmayan birisi. Büyük bir hevesle eve getiriyor, birkaç gün geçtikten sonra bir bakıyor ki satın aldığı papağan hiçte gördüğü papağanlar gibi değil. Yanına bile yaklaşamıyor ve işte tam burada yukarıda bahsettiğim sorunlar ortaya çıkıyor. Şimdi bunca travma yaşayan bu papağanlardan kısa bir sürede evcilleşmesini veya ona dayatılan davranışlardan vazgeçip mükemmel bir papağan olmasını beklemek hayalcilikten öteye gitmez. Böyle bir papağanı evcilleştirmek onu eğitebilmek gerçekten zor ve sıkıntılı bir süreç ve çoğu kişi de bu sabrı gösteremiyor. Ondan sonra satın alınan papağan başka birine satılıyor ve bu süreç böyle tekrarlanıp duruyor. Sitede daha önce de bahsi geçen ve turnike kuşları olarak adlandırılan papağanlar bu tanıma cuk oturuyor. Elbette herkes eğitimli, kendini sevdiren, konuşan ve gerçekten insana neşe katan bir papağan sahibi olmak ister. Ama az önce bahsettiğim gibi papağanlar istenilen şekle gelmiyor maalesef. (İstisnalar hariç).

E peki ne yapmak lazım. Bence ilk kez papağan beslenecekse fiyatına aldanıp ucuz bir papağan almaktansa evcil bir kuş almakta fayda var. Aksi olacaksa işte sorunlar yığını tam karşımızda. Aslında bu bir kısır döngü, ne kadar bu şekilde papağanlar alırsak daha fazla böyle papağanlar gelecek. Oysa evcil bir papağan satın alınsa, yani talep o yönde olsa çok daha fazla evcil papağan olur. Eğitim işinde profesyonelleşen insanlar çıkacaktır, belki de petshoplar bile getirdikleri papağanları evcilleştirip öyle satma yoluna girecekler. Ama bizdeki tüketim çılgınlığı maalesef bu güzelim kuşları da vurmuş durumda. Satın al, beğenme, at çöpe gitsin, yenisini al, ondan da sıkıl onu da at çöpe. Peki hiç üretim olmayacak mı. Biz hep bize dayatılanı yapıyoruz. Oysa ne istediğimizi bilerek ona göre talebimiz olsa, bu sektörde ona göre arz edecek. Arz talep meselesi.

Düşünüyorum da yukarıdaki kötü özellikleri taşıyan kim bilir kaç bin tane papağan var ülkemizde. Ve bunlar satın alındıkça hep aynı soruları duyacağız, hep aynı sorunlarla boğuşacağız. Papağan satın almadan önce iyice araştırmalı, eksileri artıları göz önünde bulundurulmalı. Evcil bile olsa bir papağanla yaşamak hiç büyümeyecek yaramaz bir çocukla yıllar boyu yaşamak demektir. Onun sorumluluğunu almaya hazırmıyız, ? Pek çok şeyden feragat edip(zaman, para) onlara hak ettikleri ve muhtaç oldukları ilgiyi gösterebilecekmiyiz acaba ? Bu listeyi uzattıkça uzatabiliriz.

Yeteri kadar ilgi görmeyen papağanların hayatını bir düşünün. Küçük bir kafeste, tek tüneğin üstünde, sadece çekirdek yiyerek, hiçbir beyinsel aktivite gösteremeden, yıllarca beslenen papağanlar biliyoruz. İşte böyle papağanlar da hırlıyor, ısırıyor, çekirdekten başka bir şey yemiyor vs. vs. Bu güzelim kuşlar bunlara layık değil kesinlikle. Böylesine zeki ve sevimli dostlarımıza böyle bir yaşamı reva görmek vicdansızlıktır bence.

Bahsi geçen sorunlarla bu kadar sık karşılaşılması beni hiç şaşırtmıyor. Çünkü bir hevesle alınan yabani papağanlar satın alınmaya devam ettiği sürece bu sorular hiçbir zaman bitmeyecek ve pek çok kuş ya kendini yolacak ya da bakımsızlıktan ve mutsuzluktan ölecek. Unutmayalım ki papağanlar bizimle yaşamayı seçmedi, biz onları zorla bizimle yaşamaya mecbur ettik. Eğer seçim şansları olsaydı, bizimle yaşamayı seçeceklerini hiç düşünmüyorum. Ama evcil bir papağanın da en mutlu olduğu yer sahibinin yanı olduğu da unutulmamalı. Hal böyleyken eğer gerçekten onlara iyi bakamayacaksak papağan satın almanın da hiçbir anlamı yok. Tabi bu söylediklerim doğadan yakalama kuşlar için geçerli çünkü bu sorunlar genelde onlarda görülüyor. Olayın bir başka boyutu ise doğadan yakalanma bir papağan aldığımızda “aman canım ne olacak, sadece bir kuş koptu evinden” diyebiliriz ama işin aslı öyle değil. Her satın alınan kuş, bu kuşların anavatanlarında en az 20 kuşun yakalanması demektir. Yolda ölenler, sonradan hastalananlar vesaire. Bu kuşlar buraya gelene kadar en az 15-20 tanesi telef oluyor. Bu kuşların da eşlerinden ve varsa yavrularından koptuğunu düşünecek olursak, varın gerisini siz düşünün.

 


Konuşan kuşlarla ilgili belgeseli izlemek için linki tıklayınız :


33 yorum:

  1. sizi candan tebrik ediyorum bu yazınızı kaç kere okudum bilmiyorum ama her defasında çok üzüldüm. şu dünyada zaafım olan 2 şey var yaşlılar ve hayvanlar.hayvanlar demek bile çok kaba geliyor bana bilmiyorum Aşırı duygusallığım var onlara karşı.. umarım bu yazınızı papağan almadan önce okurlar ve ona göre karar verirler. size tekrar tekrar teşekkür ediyorum bu kadar güzel bir blog açtığınız için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Burcu Hanım bende size iltifatlarınız için teşekkür ederim.Takdir edilmek insanın tüm yorgunluğunu alıyor.Selamlarımla.... :)

      Sil
  2. gerçekten hak ediyorsunuz :)

    YanıtlaSil
  3. Tekrar çok teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  4. yaklaşık 3 saattir sizin bloğunuzu okuyorum hemde sıkılmadan,bende bu gün bir amazon papağanı aldım,2 yaşında maşallah hırlaması yok ama daha çok taze olduğu için fazla sıkıştırmıyor,rahat bırakıyorum,eve gelir gelmez karışık çerez ve mevye yemeğini yiyip,vitaminli suyunu içti,tüylerini kabarttı ve bu satırları yazdığım vakitlerde kafası kanatlarının ardında uyuyor,bu saatten sonra umarım papağanımız ve bizim için her şey çok daha güzel olur....

    YanıtlaSil
  5. Sayın Hakan Sarı ;
    Bloğa hoş geldiniz.Papağanınız hayırlı olsun.Sizi GOOGLE+ da kurmuş olduğum DÜNYA PAPAĞANLAR KLUBÜ ne davet ediyorum.Toplulukta papağanlarla ilgili resim ve ve video paylaşımı yapılmaktadır.Şimdiden kulüpte iyi eğlenceler dilerim.Selamlarımla...

    YanıtlaSil
  6. Bilgilendirmeniz için çok teşekkür ederiz. Gerçekten çok yardımcı oluyor her yazınız. Ben de 4+ yaş jako aldım. 3. hafta dolacak. Yavaş yavaş elime alışmaya başladı. Gagasını okşayabiliyorum artık. Meyveleri elden vermeye çalışıyorum ama yemek yerine parçalayıp atıyor sadece. Vitakraft denen bi markanın yemiyle besleniyor. Ama yeterli gelmiyor sanırım. Göğüs kafesi hafiften yarılmış gibi. Yemi aldığım petshoptaki görevli; öyle olduklarında öleceklerini söyledi. Pek itimat etmiyorum onların sözüne ama. Siz bu konu hakkında ne biliyorsunuz? Aydınlatırsanız sevinirim

    YanıtlaSil
  7. Sayın Snm Çeri ;
    Bloğa hoş geldiniz.Jakonuz hayırlı olsun.3 hafta gibi kısa sürede elinize alışması iyi bir gelişme.Anlaşılan daha önce evcildi , sizi ve yeni ortamınıda sevdi. Jakoları sebze ve meyveye alıştırmanın en güzel yolu , onun yemesini istediğiniz yiyeceği Jakonuzun karşısında abartılı bir şekilde (ağzınızı şapırtatarak , yediğiniz şey çok lezzetliymiş ve siz bundan büyük keyif alıyormuş gibi) yemenizdir. Bir süre sizi izleyecek , yediğiniz şeyin gerçekten bir yiyecek olduğunu anlayacak , tadını merak edip tatmak isteyecektir. Şu an ona ikram ettiğiniz şeylerin bir yiyecek olduğunu bilmiyor. Bu nedenlede parçalayıp atıyor. Bu söylediğim hususu deneyin.Jakonuz iki aydan daha uzun süredir sizde olsaydı çabuk sonuç alırdınız.Üç haftalık bir jakoda sonuç almak biraz zaman alabilir.Ama elinize geldiğine göre çok zorlanacağınızı düşünmüyorum.
    Göğüs kafesinin yarılması gibi bir tarifle yorum yapmak zor.Ben göz yanılması olduğunu düşünüyorum.Zira böyle bir teşhis koyabilmek için çok uzun yıllardan beri Jako besliyor olmanız ve çok sayıda Jako görmüş olmanız lazım.Eğer bu konuda tereddütleriniz varsa lütfen petshoplardan değil bir Veterinerden fiziki muayene isteyin.
    Selamlarımla...

    YanıtlaSil
  8. Meftun Bey Merhaba,
    Şeker'i aldıgımızdan bugüne kadar 5 ay geride kaldı,sizin değerli paylaşımlarınız ve doğru yönlendirmeleriniz sayesinde son 4 gündür çagırdıgımızda kafesin köşesine geliyor ve abartılı şekilde kendini sevmemize okşamamıza izin veriyor biz sevdikçe gözlerini kapatıp düşecek duruma geliyor :) Aynı davranısı eşim ve benim yapmama izin veriyor.Fazla uzatmadan şunu sormak istiyorum hatırlarsanız Şeker alındıgında yabani bir papağan dı aşırı hırlama agresiflik neredeyse saldırganlık vardı.Bugünkü durumu belirttigim gibi eşim ve bana özel bir ilgisi var.Konustugu 10 kadar kelime var ve ögrenmeyede devam edıyor.Sadece gelen misafirlere agresif oda yanında olmadıgımız durumlarda,yazdıklarıma göre Şeker artık evcilleşti denilebilirmi?Son serbest bıraktıgımızda üzerimize uçtugundan beri birdaha bırakmaya cesaret edemedik.Yeniden bıraktıgımızda davranısı nasıl olur kestiremiyoruz.Tavsiyeniz ne olur bu konuda?Tesekkurler.

    YanıtlaSil
  9. Evet ortama (yeni evine ) ve sahiplerine alışıp , evcilleşmiş.Yabancılara karşı agresif olması normal.Hem onları tanımıyor hemde sizi onlardan kıskanıyor.Olması gereken bu zaten.Selamlar...

    YanıtlaSil
  10. Kendim uğraştım dut agacından sağlam bir T tünek yaptım,sürekli olarak tünekte bakmak istiyorum ama sizce tekrar serbes bıraktıgımızda üzerimize yeniden uçarmı? Uçtugunda amacının saldırmak değil bize daha yakın olmak oldugunu düşünüyorum ama eşim özellikle daha tedirgin tabiki bende de tedirginlik yok değil :)

    YanıtlaSil
  11. Üzerinize uçma ihtimali var size tam olarak alıştıysa.Ki alışmış görünüyor.Bu saldırma amaçlı olmaz.Jakolar kompleksli hayvanlardır , en yükseğe konarlar.Üzerinize uçarsa başınıza konmak isteyecektir.
    Fakat o başınıza konmak için size uçtuğunda , siz ondan korkup kuşu ürkütürseniz kötü sonuçları olur.Eğer korkuyorsanız (ki korkmanız anlamsız) hiç denemeyin derim.Bütün gelişmeler kaybolur en başa dönersiniz.Hatta Jakonuz size olan güvenini kaybeder.

    YanıtlaSil
  12. selam ben bir jako aldım 9 aylık olduğunu söyledi satıcı 3 gün evde durdu kafesine bir metreden fazla yaklaştırmadı bizi, bende aldığım yere götürdüm ve bana daha yaşlı 3 yaşında olduğunu söyledikleri ama sakin bir jako verdi o da yaklaştırıyor ama eğitimli değil elimi kafese dokunmadığım sürece bağırmıyor yanlışmı yaptım sabredip genç olan jakoyumu eğitmeliydim, diğer jakonun üç yaşından daha ayaşlı olma ihtimali ve dez avantajları nedir bu konuda tereddütteyim acil karar vermem lazım gerekirse tekrar önceki 9 aylık jakoyu geri alacağım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorduğunuz soruların tümünün cevaplarını blogda bulabilirsiniz. Keşke en başta (Jako almadan önce ) bloğu inceleyip Jakolar hakkında bilgi sahibi olduktan sonra kararlarınızı verseydiniz. Sürekli karar değiştirmemek ve son kararınızı vermek için bloğun tamamını okumanızı tavsiye ediyorum. Blogda detayını bulamadığınız tüm konularda mesaj yazın cevaplamaya çalışayım. Selamlarımla...

      Sil
  13. slm konuya hemen giricem cok endişeliyim cunku :( jakomu alallı 3 gün oldu tahminimce 3 aylık ilk gün hareketliydi simdi durgunlaştı devamlı tünek üzerinde uyur vaziyette yemek için iniyor sadece birde ishal gibi çekirdek yiyor suyunu içiyor acaba yerinimi yadırgadı yada hastalık olabilirbm,i tşkler

    YanıtlaSil
  14. Serap Hanım ;
    Jakonuz üç aylık olamaz. Üç aylık bir Jako enjektörle (mamayla) beslenebilir ancak. İshal durumu ihmale gelmez. Bir günden uzun süren ishal durumunda Veteriner muayenesi ve tedavisi gerekir. Veteriner muayenesini geciktirirseniz çok üzücü durumlarla karşı karşıya kalabilirisiniz. Vakit kaybetmeden bir Veterinerden yardım almanızı tavsiye ediyorum.

    YanıtlaSil
  15. Kolay gelsin yaklaşık 2 hafta önce bir jako papağanı aldım tahminimce yaşı 2-3 civarında gözlerinin etrafı açık gri ilk günler biraz hırladı bağırdı çağırdı bize ama 3-4 gün sonra sevmeye başlamıştık hatta elimizden yem yemeye başlamıştı ama son 2 gündür cıvık bi ishal halsizlik ve iştahsızlık var g.antepte ikamet etmekteym ve 5-6 veterinere gittim hiç biri de tam anlamıyla kuştan anlamıyo ticaretten anlıyolar(!)
    ne yapmalıyım bi ishal ilacı karıştırıyorum şimdi suyuna ve şırıngayla bi ilaç veriyorum ağzına ama çok endişeliyim durumu çok mu kötüye gider acaba :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mehmet Ali Bey ;
      İshal papağanlar için acil tedavisi gereken bir rahatsızlıktır. Bir günden fazla süren ishal durumunda Veteriner muayenesi sonucu ilaç tedavisi başlanmalıdır. Veteriner muayenesi öncesi pirinç lapası yedirmek suretiyle ilk yardım yapılabilir. Fakat bu tip tedbirlerle ishal kesilmez. Eğer uygun tedavi başlanmazsa çok kötü neticeleri olabilir. Geçmiş olsun dileklerimle...

      Sil
  16. meftun bey 3 haftayı geride bıraktık sizin sayenizde allah razı olsun artık kendini sevdiriyor hurştşmiz ve hırlamaları geçti ama sadece cekirdek yiyior bloglta yazılan herşeyi okuyorum bunun içinde daha zaman gerekiyor en çok merak etiğim sesini ne zaman duyacağız günde 3 defa dışarı cıkarıyorum konuşuyorum onu çok seviyorum cocuklarımada alıştı daha tünek almadık şimdilik sadeleyeyi tünek olarak kullanıyor papağanlar fıstık severmi yer fıstığı kabuklumu vereyim kabuksuzmu birde biz yatınca gece evde seslik hakimken huuuu diye ard arda 2 defa ses cıkarıyor anlamı nedir acaba

    YanıtlaSil
  17. Özlem Hanım ;
    Sebze ve meyvaya alıştırma konusunda çok sayıda mesaj almış ve bunları yorum bölümünde yazmıştım. Sizde yakın zamanda sebze ve meyva yemeye alıştırın Hurşit i.
    Eve yeni gelen Jakolar , ilk 1 - 2 ay hiç ötmeyebilir. Bu sık görülen durumdur. 3 hafta önce size geldiğine göre belki 4 - 5 hafta daha gık bile demeyebilir. Bu iki aylık süre içinde endişe etmeyin. Bir süre daha sabredin.
    Jakolar fıstık sever genelde. Kuru yemişçilerden temin edeceğiniz tuzsuz kabuklu fıstıklardan verebilirsiniz. ( Kabuklu fıstık derken Kırmızı kabuklu değil , kırmızı kabuklu fıstıkları içinde barındıran 2 -3 cm uzunluğundaki kabuklu fıstıklardan bahsediyorum). Tarif biraz tuhaf oldu. Bilmiyorum anlatabildim mi :) ?
    Jakolar en çok güneş doğarken ve güneş batarken öterler , ses taklidi yaparlar. Geceleri seslenme başladığına göre , yakın zamanda ses çıkarmalar artacaktır....

    YanıtlaSil
  18. Merhaba Meftun bey,

    Hali hazırda konuşma yetisini kazanmış olan ortalama 3 yasında bir jako alacakken artık yavru alma niyeytindeyim yalnız iki sorum var;

    1. alacağım yavrunun cinsiyeti ve veya göz rengi konuşma ve eğitim kabiliyetini etkiler mi
    2. evde 1 ksıkanç köpeğim 1 asosyal ama kafesten çıkmayan sultan papağanım 2 tane de biri aşırı sosyal biri konuşmak üzere muhabbet kuşum var bunlar jako nun eğitimi için engel midir. saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın rdwnkrgz ;
      Diğer sayfadaki aynı sorunuzu yanıtlayamıyorum. Bu sayfayı tercih ettiğiniz için teşekkürler. Hemen cevaplamaya çalışayım sorularınızı. :
      1) Alacağınız Jako yavru olursa nispeten daha kolay şekil verirsiniz. Cinsiyetin eğitim ve konuşma kabiliyetinde bir önemi yoktur. Zaten cinsiyet tespiti tüy örneği veya kan örneğinden yurt dışındaki laboratuvarlarda yapılmaktadır. Türkiye de Jako besleyen insanların çok büyük çoğunluğu Jakolarının cinsiyetini bilmemektedir. Üretim yapmayacaksanız , cinsiyetin bir önemide yoktur zaten...
      2) Jakolar sahibini eşlerinden ve çocuklarından kıskanır. Muhabbet ve diğer papağan türlerine ise hiç tahammül edemezler. Aynı odada bulunmaları sıkıntılara yol açabilir. Köpek için çok net tahmin yapamasam da kıskanma ihtimali olabilir diye tahmin ediyorum.

      Sil
  19. meftun bey merhaba
    Artık 2 ayı geride bıraktık yakup başını sevdiriyor elimizden yemek yiyor aramızda güzel bir diayalog var diyebilirim kafesin kapısı sürekli acık yüksekte olduğu için(kitaplığın üstünde kafesi)kafesin üstüne cıkıp kanatlarını cırpıyor 3-4 defa biraz tünüyor sonra geri yerine geciyor 2 hafta öncesine kadar sürekli yerde geziiyordu sandelyeyi tünek olarak kullanıyor tek sıkıntım heşeyi kemirmeye başladı sandalyesi masa halı koltuk artık yere bırakmaıyorum bu durumda ne yapa bilirim ?Ve hala konuşmuyor bir ara yakup diyordu günde 1 defa ıslık calıyordu şimdi oda yok haketlerinde bir sıkıntı yok ben hangi odadysam sürekli yanımda zaman ayırdığınız için çok teşekkür derim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Jakolar kemirgen pet olduğu için böyle durumlar zaman zaman olabiliyor. Kemirme ihtiyacını karşılaması için kafesin içine dut ağacının dallarından koyabilirsiniz. Dut ağacı zararsız ağaçlardandır.
      Jakonuzun kemirme huyunun fazla olmasından dolayı , oda içerisindeyken emniyet tedbirlerini arttırın. ( Prize takılı kablo v.b...)
      Bir kelime konuşan Jakolar konuşmaya devam eder. Konuşmaması geçici bir durumdur. Üzerinde durmayın...

      Sil
    2. Meftun bey merhaba size birkaç sorum olacak blogunuzdan çok bilgi sahibi oldum öncelikle bunun için teşekkür ederim. 4. Sahibi olarak bir jakom var. Öncesinde ilgilenilmemiş yaşı 5 civarı bir işyerinde kapı girişinde süs niyetine konulmuş bir hayvan. Tüy ve kuyruk yoluyor ancak çok değil. Yaklaşık 5 aydır bende olmasına ragmen yakın bir iletişim kurulmuyo dokunulmaktan hoşlanmıyor hafif gırlasada ısırma evresini atlattık kafesi sürekli açık dışarda bir tünegi var yalnızken çıkıyor etrafta isek hemen kafesine giriyor konuşmuyor ancak bunu sorun etmiyorum şuan hatta ötmüyor bile kafesindeki tek haraketi oldugu yerde dönmek arada sırada aynasıyla ve oyuncaklarıyla ilgileniyor. Zorlamak istemiyorum ancak hala güvenmiyor bana sosyallesmesi için ne yapabilirim ayrıca çok inatçı bir kuş. Yemle kandırmaya çalıştım ama çekirdekten başka bişi yemiyor ayrıca elden verdiğimizi alıp atıyor ödül olarak verilebilecek hiç bir şey bulamadım ve malesef yemege karşı hiç zaafı yok bana önerileriniz nelerdir neler yapabilirim alıp sevmek istiyorum güvensin istiyorum zorlamıyorum ama inadını kıramadım

      Sil
    3. Sayın Dilruba ;
      Evcilleştirme eğitimini tamamlamadan sonraki aşamalardan sonuç almak çok zor. Bu nedenle öncelikle hırlamanın kesilmesi gerekiyor.. Hırlamanın nedeni güven eksikliği ve korku. Daha önce tüy yolma sorunu yaşadığından çok üzerine gitmeden güvenini kazanmak gerekir. Kolay olmayacak bu önceki travmalardan dolayı elbette. Daha uzun süre ilgi ve sevgiyle yaklaşımla zaman içinde aşılabilir. Şu anki sorun sizden değil , önceki sahibi ile yaşadığı travma ve ilgisizlikten kaynaklanıyor. Sabırla devam edin. Jako papağanı bir haftada evcilleştirin sayfasındaki günlüğü okumuşsunuzdur umarım. Henüz okumadıysanız bir göz atın. Selamlar...

      Sil
  20. Meftun Bey ilgi alakanız için sonsuz teşekkürler

    YanıtlaSil
  21. merhaba daha önce yazmıştım maalesef jakom öldü yeni bir jako aldım çiftlikten cok sağlıklı masallh diyelim :)ilk 2 gün elimden çekirdek yedi daha sonra alıp atmaya başladı 4. haftaya girdik halen elden yemiyor ama meyve vs mama kaplarına koyarken hırlama yok yalnız bir eli tele atıp devamlı tetikte bekliyor :) arada kafesi acıyorum kafesin üzerinde duruyor güzel güzel sesler çıkarıyor kafese koymak için yastık kılıfıyla tutuyorum ısırmasın diye hırlıyor bende onla konuşuyorum ben susunca hırlaması kesiliyor bana bakıyor :) aldığımda 6 aylık olduğu soylendi eğitimi için acele edip yormak istemiyorum kafes dışından arada bir konuşmalar yapıyorum ortama alışması için bana biraz zorlamam gerektiği soylendi dokunmalar gibi korkutmak istemediğim için yapmıyorum acaba yanlış bir yöntemmi yardımcı olursanız sevnirim (bu arada kanat ayarı yapılmış olduğu için onu tutarken arbede falan yaşanmıyor yani evin içinde bi koşuşturmaca söz konusu deil yanlış anlaşılmasın :) )

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Serap Hanım ;
      Ölen Jakonuz için üzüldüm. Yeni Jakonuz hayırlı olsun. Daha önce Jako beslediğiniz , yeni bir Jako sahiplendiğiniz halde blogdaki makaleleri okumadığınız anlıyorum. Kafanıza takılan konuların tamamını blogda bulabilirsiniz. Sadece biraz zaman ayırmanız yeterli. Selamlarımla...

      Sil
  22. öncelikle tşsekür ediyorum blokları okudum daha önceden jako besledim denemez 3gün içinde olmuştu malsef ama her papağanın özel durumu olduğunu dusnuyorum yazılan teknikleri bütün papağanlarda uygulamak aynı sonuçları vermiyor yanılıyormuyum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Serap Hanım ;
      Uygulamaların daha hızlı ya da daha yavaş olmasının nedeni papağana göre değişebildiği gibi , daha çok uygulayıcının kararlılığı , ilgi ve bilgisine göre değişiyor. Bana hangi Jakoyu getirseniz zorlanmam mesela :) Selamlarımla...

      Sil
  23. ozamn size getireyim :) bu arada dun aksam adını söyledi 4 defa cok belirgin deil ama kafes e kendi girmiyor dediğim gibi elimin altında ne varsa onla yakalıyorum ve bir sure elimde tutup konsuyorum olumlu yaklaştı bu sefer hiç bağırmadı sakindi yani bu sekilde devam edicem dedigniz cok doğru ilgi ve bilgi ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Paşa isminde bir Jakom var. İkinci bir Jako almaya cesaretim yok açıkçası. Paşa nın kıskanmasını istemem :) Kolay gelsin...

      Sil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.