Bu Blogda Ara

Jakolarda Üreme ve Jako Üretimi



 Jakolarda Üreme ve Jako Üretimi:

Üretim Öncesi:

Çok basit gibi görünse de ilk önce elimizde gerçekten bir erkek ile bir dişi papağanın bulunduğundan emin olmalıyız. Zira pek çok deneme sırf bu yüzden başarısız olmaktadır. Dolayısıyla bu aşamada masraftan kaçınmayarak %99,99 oranında doğru tespit olanağı sağlayan DNA yöntemi ile cinsiyetlerinin tespit edilmesi çok önemlidir. Bazı küçük tür papağanlarda dış emarelerle cinsiyet tahmini yapmak mümkündür ama orta-büyük boy papağanların neredeyse tamamında DNA testi zorunludur. Çiftlerin birbirleriyle tanıştırılmadan önce yeni gelen papağanın en az 30 gün karantina altında tutulmasında yarar vardır. Bu süre içerisinde hareketliliği, yem yemesi, dışkısı, nefes alış-verişi, gözlerinin parlaklığı gibi etmenler dikkatle gözlenmelidir. Herhangi bir sağlık sorunu olmadığına kanaat getirilirse papağanlar ilk olarak ayrı kafeslerde, birbirinden mümkün olduğu kadar uzak mesafede, ancak aynı odada birkaç gün tutulmalıdır. Bu mesafe gün geçtikçe azaltılarak 10 gün sonunda kafes tellerinin arasından birbirleriyle temas edebilecek şekilde yanyana getirilmelidirler. Bu süre içerisinde çiftler rahatsız edilmeden dikkatlice gözlenmelidirler. Agresif davranışlar tespit edilirse ve bunda belli bir süre boyunca herhangi bir azalma tespit edilemezse çiftlerin uyumsuz olduğuna kanaat getirilip başka bir eş denenmelidir. Eğer çiftler birbirlerine yiyecek ikramları yapıyor, kafes tellerinden öpüşüyorlarsa bu, çiftlerin uyum sağladığını gösterdiğinden ikinci aşamaya geçilebilir. İkinci aşamada papağanlar aynı kafes içerisine konulmalıdır. Özellikle orta ve büyük boy papağanlar kafeslerine karşı oldukça korumacı olabildiklerinden çifthane olarak kullanılacak kafesin her iki papağanın da kullanmadığı 3. bir kafes olmasında yarar vardır. Kafes büyüklükleri için aşağıdaki ölçüler baz alınabilir

Küçük boy papağanlarda 50*50*50
Orta boy papağanlarda 100*120*100
Büyük boy papağanlarda 300*300*300 cm

Papağanlar kafese konulmadan önce tüm hazırlıklar(tünek, mineral bloku, oyuncak, yuvalık vb) önceden yapılmalı ve çiftler kafese konulduktan sonra kafese mümkün olduğu kadar az müdahele edilmelidir. Papağanlar aynı anda ve akşam saatlerinde, uyumadan hemen önce konulmalıdırlar. Bu aşamadan sonra papağanlar asla rahatsız edilmemeli ve mümkünse kimse tarafından kullanılmayan bir odaya yerleştirilmelidirler. Bakım (yem değiştirme, kafes temizliği vb) hep aynı saatlerde ve aynı kişi tarafından yapılmalıdır. Yuvalığın zorunlu haller dışında açılmaması gerekmektedir. Bizler orada hiç de hoş karşılanmayan davetlileriz. Şayet yuvalık gözlenmek isteniyorsa yuvalığın bir köşesine yerleştirilecek mikro kamerayla bunun yapılması mümkündür.
Bazı türlerde dişinin aşırı yumurtladığı bilinmektedir. Bunun önlenmesi için yuvalığın kafesten alınması, bu da yeterli olmuyorsa erkek ile dişinin ayrı kafeslere alınması gerekebilir. Aksi halde dişi aşırı bitkin düşerek rahatsızlanabilir ve hatta ölebilir.
Kuluçka süresi küçük papağanlarda 18-20 gün, orta boy papağanlarda 21-25, büyük boy papağanlarda ve özellikle Ara' larda 26-28 gündür. Dişiler genelde ancak son yumurtayı yumurtladıktan sonra tam anlamıyla kuluçkaya yatarlar. Dolayısıyla ilk yumurtanın ardından son yumurta oluncaya dek beklenilmeli ve dişi bunun ardından da kuluçkaya yatmaya isteksizse yumurtalar kuluçka makinesine alınmalıdır.
Şayet yumurtanın dölsüz olduğundan şüpheleniyorsa ve dişi herhangi bir çiftleşme emaresi olmadan yumurtladı ise yumurtalar 10 günün ardından kontrol edilebilir.
                        Kâğıttan bir rulo hazırlanarak yapılacak kontrolde şayet yumurtanın alt kısımdaki (daha geniş olan kısım)hava kesesinin olduğu kısım küçük ve yumurtaya bakıldığında koyu olarak görüyorsanız yumurtada embriyo oluşmaktadır, yumurtada hava kesesi çok büyük ise ve yumurtanın içinde herhangi bir oluşum gözlemlenmiyorsa yumurta boştur. Yumurtaların derhal alınarak papağanların tekrar çiftleşmesine olanak sağlanmalıdır. Kontrol çok kısa sürede yapılmalı ve yumurta ani ısı değişikliklerinden korunmalıdır.
Kuluçka süresinin ardından yavrular yumurtadan çıkmaya başlarlar. Bu yuvalığın içerisinden gelecek seslerin takibi ile tespit edilebilir. Bazen nem oranının düşük olması, yavrunun yumurtanın içinde ters durması gibi nedenlerle yavru yumurtadan çıkamayabilir ve bu durumlarda şayet yavrunun çıkması 3 gün geciktiyse el ile dikkatli bir şekilde kırılmalıdır.
   
         Yavrunun çıkmasının ardından çift dikkatle izlenmelidir. Şayet yavruları beslemekte isteksizlerse birkaç gün beklenilmeli ve hala gelişme olmaz ise yavrular yuvadan alınarak elde beslenilmelidir. Ancak unutulmamalıdır ki bu en son seçenektir. Özellikle büyük türlerde aylar sürecek süreçte yavrular tüylenecek ve yuvalıktan çıkarak tünekte durma, yemek yeme, uçma denemelerine başlayacaklardır.
                Çiftleştirmede üç ana unsur vardır. Bunlar
-
Işık
-Kafes-yuva ölçüleri

-Beslenme
 




    Işık Işık düzeyinin ve süresinin artması papağanlara çiftleşme dönemini hatırlatan en önemli etmendir. Her sabah 1-2 dakika önce başlayan ve akşamları da 1-2 dakika geç kapatılan aydınlatma çiftleşmeye motive edecektir. Toplam aydınlatma süresi günlük 15-16 saati geçmemelidir. Normal dönemlerde bu süre yaklaşık 10 saattir. Piyasada bu aydınlatma süresini otomatik olarak ayarlayan elektronik devreler bulunmaktadır. Aydınlatma sırasında belli sürelerle full-spectrum adıyla satılan ampül ve floresanlardan yararlanılmasında fayda vardır zira bu ışık türü papağanlar için lüzümlu D vitamini sağlamakta ve vucutta kalsiyum tutumunu artırmaktadır. Çiftleşme dönemi içerisinde papağanların fazla rahatsız edilmemesi ve normal aydınlatma dönemi dışında ve özellikle geç saatlerde ışığın yakılmaması gerekmektedir.

Kafes-yuva ölçüleri Kafes boyutunun fazla büyük olması eşlerin birbirlerine olan ilgilerinin azalmasına yol açabilir. Kafes boyutunun küçük olması ise psikolojik rahatsızlıklara, yavru veriminin azalmasına ve hareketsizlikten kaynaklanan romatizma ve benzer rahatsızlıklara yol açabilir. Küçük boy papağanlarda ölçüler 50*50*50, orta boy papağanlarda 100*120*100, büyük boy papağanlarda ise 300*300*300 olmalıdır. Kafesle ilgili olarak önemli diğer hususlar ise kafesin altlığının kolayca çıkarılıp temizlenmesi, çiftleşme döneminde sık sık parçalayacakları tüneklerin mümkün olduğunca kolay değiştirilebilir olması, yemlik ve suluklarının en az 4-5 adet olmasıdır. Unutmamak gerekir ki çifleşme döneminde kafese en ufak bir müdaheleden kaçınılmalıdır dolayısıyla bakım işlemlerinin en kısa sürede yapılabilmesi hayati önem taşımaktadır.

Yuvalıklarda bulunması gereken özellikler aşağıdaki gibidir.
-Sağlam ahşap malzemeden yapılması
-İçeriye en ufak bir ışık sızdırmaması
-Şayet kafese dışarıdan takılacaksa yuvada açılacak bir delikten kaçışı engellemek için yuvalığın tel ile kaplanması
-Gerekli olması halinde yumurtalara ve yavrulara müdahele edebilmek için bir kapının bulunması
-Giriş deliğinin hemen altında kısa bir tüneğin bulunması
-Giriş-çıkışları kolaylaştırmak için giriş deliğinin yanından başlayarak yuvalık dibine kadar bir metal tel konulması
-Tabanın ince ve orta boy tozsuz talaş ile kaplanması
-Talaşın içerisine dust-powder ya da benzeri bir antiparaziter konulması

Temel olarak dört tip yuvalık bulunmaktadır
1-Kutu tipi yuvalık
Genel olarak tüm küçük boy papağanlarda kullanılmaktadır.

2-L tipi ya da bot tipi yuvalık
Orta boy papağanların pek çoğuna uygundur. Papağanlar yumurtayı en uç köşeye bıraktıklarından giriş çıkış sırasında yumurtanın kırılma riski minimuma indirilmektedir. 30*60*60 ölçülerde olması ve yuvalık girişinin 13-14 cm olması gerekmektedir.





                                             3-T tipi yuvalık Eşlerine karşı son derece saldırgan olabilen kakadularda kullanılan bu yuvalık tipi dişinin yuvadan kaçışını kolaylaştırmaktadır. Erkek kakaduların kanat ayarının yapılması, dişinin ise kanadının tamamen uzamasına izin verilmesi, kafes boyunun ortalamanın üzerinde ayarlanması, bol miktarda kemirilecek malzemenin kafes içerisinde sürekli olarak tutulması gibi önlemler istenmeyen olayları engelleyecektir. Erkeğin davranışları tolere edilmeyecek ve dişinin sağlığını tehdit edecek duruma geldiyse dişiden ve yavrulardan ayrılmasında yarar vardır. 30*60*60 ölçülerde olması ve yuvalık girişinin 15-16 cm olması gerekmektedir.
4-Yatay yuvalık Sadece ara türlerinde kullanılan bir tür yuvalıktır. Uzun kuyruklarının deforme olmaması ve rahat edebilmeleri açısından tasarlanmıştır. 50*50*100 ölçülerinde olması ve yuvalık girişinin 16-17cm olması gerekmektedir.
Beslenme
Tüm yıl boyunca 2/5 meyve-sebze(filiz), 2/5 tohum ve 1/5 diğer besinlerle beslenen papağanlarda özellikle filiz ve meyve sebze oranının artırılması ve kuru gıdaların biraz azaltılması papağanların baharın geldiğini ve dolayısıyla çiftleşme döneminin başladığını haber verecektir. Özellikle değişik türlerde (nişastalı ve yağlı) tohumların filizlendirilmesi çok önemlidir. Çiftleşme öncesi dönemde kalsiyum (mürekkep balığı, mineral solüsyonu, yumurta kabuğu) desteği ile birlikte vitamin verilmesi yararlıdır.

www.evcilpetmarket ve www.jakopapagani.com sitesinden alıntı yapılmıştır.

Bir papağanın büyüme ve gelişme evrelerini gösteren video :
       

20 yorum:

  1. Ben başka bi sayfada yorum yapıyorsum ama yorum kapasitesi dolduğu için buraya geldim zaten hiç yorum yokmuş burda.benim jakomun kafesi baya büyük ve kendin ayaklı ama ben ayaktayken aşağıda kalıyor ama otururken aynı hizadayız daha geleli8gün oldu sadece su ve yemini değiştirirken bağırıyor o da son anda sizce iyimi siteyi komple okudum uyguluyorum.2 gecedir üstünü örtmüyorum cok korkuyo çok bağırıyo arkaya geçiyorum bende uyusun diye ama 2 3 kere çok çok korktu uçmaya falan kalktı sizce bu aramızda sorun yaratırmı daha çok küçük 6aylık zeytin gibi gözleri .birde kafesine portakal diştü hiç yemiyor onu bakmıyo bile almam lazım ama çok korkar diye alamıyorum ne yapayım.

    YanıtlaSil
  2. Jakonuzla ilgilendiğinizde tünek göz hizasında olmalıdır. Bu konuyu Jako kafesi nasıl olmalıdır sayfasında yazmıştım tekrar kontrol edin. Hırlama eğitimini JAKO PAPAĞANI BİR HAFTADA EVCİLLEŞTİRİN sayfasında bulabilirisiniz. Fakat siz bir haftada sonuç alamayabilirisniz. 1-2 ay içinde sonuç almak normaldir. Jakonuzun üstünü örtmeniz onu korkutur , örtü kullanmayın. Hırlama devam ederken yem , su değişikliği esnasında ve kafes temizliği esnasında Jakonuzla göz göze gelmeyin , bu esnada onun gözlerine bakmayın bu durumda ya korkmaz ya da daha az korkar. Sık sık Jakonuzun korkmasına yol açarsanız bu durum olumsuz durumlara yol açar. Bu nedenle onu korkutacak hareketlerden kaçının.

    YanıtlaSil
  3. Tamam teşekkürler zaten tüm denilenleri yapıyorum bağırması baya azaldı ama hırlaması azalmıyo daha doğrusu belli bi seviyeye geldi kaldı orda. Kafeste kendinden ayaklı ne yapsam acaba yükseltmek için teşekkürler tekrar her soruyu cevaplıyosunuz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kafes içindeki tüneği daha yukarıya taşıyabilirsiniz. Önemli olan siz kafese yaklaştığınızda Jakonun sizinle göz hizasında olmasıdır.

      Sil
  4. Papağanın kagesin en üstüne çıkıp kanatlarını çırpması normalmi kanatlarına bi zarar gelmez umarım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Emre bir kuşun kanat çırpmasından daha doğal ne olabilir ki ? :S

      Sil
  5. Ama ben elimi kafesin içine sokmuyorum çok korktugu için bide ğzını açıyor sanki yaklaşmankoparırım gibi nasıl yukarı alıcam ki

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu durumda tünek ayarını kafes temizliği yaptığınız gün yapabilirsiniz. Jakonuzu kafes dışına çıkarmaya hazır hissettiğinizde ondan korkmamanız gerekmektedir. Eğer korkuyorsanız kafes dışına çıkarmayı , korkunuz geçene kadar erteleyin. Sizi korkuttuğunu düşünürse bunu koz olarak kullanır. Korkunuz onu ısırmaya teşvik eder.

      Sil
  6. Benim afrika gri papağanım citessiz yani bileziği yok sorun olurmu bide daha çok küçük zeytin gibi gzleri acaba buyuzdn mi bukadar yabani 1.5 hafta oldu hala deli gibi bağırıyor hemde power pause tekniğini uygulamama ramen

    YanıtlaSil
  7. Gerçi daha çok yabani ama yinede çıkarabilirmiyim kafesinden. Kafesi açıp çıkmasınımı bekliceğim.

    YanıtlaSil
  8. Evcilleşmeden kafesten çıkarmayın. Kafese geri almak sıkıntı olur. Blogdaki konuları okursanız kendinize güveniniz artacaktır. Jakolar hakkındaki tüm bilgileri okumadan soru cevap şeklinde ilerleme kaydetmeniz mümkün değil. Lütfen bloğun tamamını en az bir kez okuyun. Selamlar...

    YanıtlaSil
  9. Merhaba, jako papağanım önceleri hiç evcil değildi, hatta dokunmaya bile korkardım, fakat diğer papağan sahiplerinin onlarla neler yaptıklarını görüp duyunca ben de azmettim, ilk önce ona sürekli yeni oyuncaklar aldım, bol bol oyuncakları oldu,sonra yavaş yavaş dokunmaya alıştırdım, eliyle parmağımı tutarak başladı ısınmaya, şimdiyse resmen kolumda yürüyor ve evin içinde birlikte geziyoruz :)), bu yüzden "bizim kuş asla evcilleşmez" diye korkusu olanlar varsa denemekten vazgeçmesinler, ilgi güven ve sevgi olduktan sonra olmaması için hiçbir neden yok, benim sorularım şunlar; temas öncesinde bazen ağzında tükürüğümsü beyaz birşey biriktiriyor, hatta bunu elime bırakmaya çalışır gibi davranıyor, bu durum kuşlarda çiftleşme öncesi bir hazırlık şeklimidir? bu durumda papağan bizi eşi olarak görüyor ve cilve yapmaya çalışıyor olabilir mi? ikinci sorumsa ayaklara ve terliklere çok meraklı olmasıyla ilgili, fırsat buldukça saldırıyor, acaba ayakları bizden ayrı birer canlı olarak mı görüyor? bu merakını gidermenin ve saldırmamasını sağlamanın bir yolu var mı? esenlikle kalın...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk sorunuzun cevabı :
      Kur yapmak değil bir sevgi gösterisi diyelim. Papağanlar yavrularını ve eşlerini kusarak beslerler. Fakat bu çiftleşme öncesi hazırlık değildir. Zaten bu durum çok sık olmaz.
      İkinci sorunun cevabı :
      Terliklerle oynamasından rahatsız oluyorsanız o , kafes dışındayken oda içerisinde terlik bulundurmayın. Ayrıca vakit geçirmesi için papağan oyuncakları alınki enerjisini onlara harcasın.
      Ayaklara saldırma meseleside tarafınızdan kazandırılmış bir olumsuz davranış. Sanırım o saldırdıkça siz kaçıyorsunuz belki değişik seslerde çıkarıyorsunuz. Jakonuz bunu bir türlü eğlenceli oyun şekli gibi görmüş , devam ettiriyor. Kaçmazsanız ya da bunu unutana kadar ayaklarınızı bir şekilde gizlerseniz unutacaktır. Ayaklarımı nasıl gizleyim diye bana sormayın :) bir şekilde bu olayı unutturun. Jakolar tekrar edilmeyen olay ve davranışları bir süre sonra unuturlar.

      Sil
    2. Anlattıklarınız çok faydalı oldu, evet sanırım ayak konusunu farkında olmadan biz özendirdik, dikkate alacağım söylediklerinizi, çok teşekkürler...

      Sil
  10. Diğer sayfada yorumların görünmediği yazıyor o yüzden buraya tekrar yazıyorum kusura bakmayın...

    Ellerinize sağlık, paylaşımınız için de çok çok teşekkür ediyorum.Benim ve benim gibi bir acemi biri için çok faydalı bilgiler bunlar. Gelelim sadede

    Ben 1 hafta önce yaklaşık 4 yaşında olan bir jako aldım, ev ortamında bulunuyordu benden önceki sahibinde iken ama ondan önce de iş yeri gibi bir yerdeydi. Bende iş yerine koydum gelen gidenin olduğu bir yer burası. Papağanın kafesi hem üstten hem de yandan açılmalı ve hiçbir zaman kafesini kapatmıyorum. Her zaman dışarıda duruyor ve yemek su ihtiyacı için içeriye giriyor. Bir haftalık bir süre içerisinde kuşta gözlemlerim şu şekilde:

    Yaklaşınca titriyor, bunu hala alışamamış ve ürktüğü için yaptığını sanıyorum, çünkü yaklaşınca yapıyor genelde. Kafesin köşesine tünüyor ve sürekli dışarıya aynı bölgeye tuvaletini yapıyor. 3-4 kelime konuştuğunu söyledi aldığım arkadaş ama daha duyamadım tabi, ara sıra ıslık çalıp ağzını şaklatıyor fazla da üzerine gidemiyorum kuşumun, çünkü daha ortama alışmasını bekliyorum yani en azından ben öyle düşünüyorum. Yaklaşınca titreyerek savunmaya geçiyor bir kere de elimi ısırdı, ama hırlaması bağırması yok.

    Kapakları hep açık ve kuş hep dışarıda Öncelikle onu kafese kapatmalı mıyım ve hiçbir zaman göz teması kurmamalı mıyım onu öğrenmek istiyorum. İkinci olarak da direk sopa eğitimi ne mi başlamam gerekiyor? yoksa önce ısırmaması için mi çalışmam gerekiyor? burası iş yeri olduğu için kışın akşamları kimse olmadığından soğuk oluyor bu yüzden kışın eve götürmeyi düşünüyorum ve evi kirletirse özellikle tuvaletini dışarıya yaparsa evde uzun süre kalamayacağı kesin. yoksa 4 yaşındaki bir kuş için herşey bitmiş midir? o yaştaki bir kuşun eğitilmesi imkansız mı? Yardımların için çok teşekkür ederim şimdiden, sorularımın devamı gelecek umarım sıkıntı vermem size :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cem Bey ;
      Jakolar göğüs tüylerini titretirler. Bu üşümeden ya da korkmasından kaynaklanmaz. Bu konuyu ''JAKO DAVRANIŞLARI VE BU DAVRANIŞLARIN ANLAMLARI '' sayfasında detaylı olarak bulabilirsiniz.
      Bir hafta önce sahip ve ortam değiştiren bir Jako ilk bir iki ay konuşmayabilir. Hatta GIK bile demeyebilir. Bu normal ve sık görülen bir durumdur. Jakonuz ıslık çalmaya başladığına göre yavaş yavaş alışıyor yeni ortamına demekki. Konuşması için kısa bir süre daha sabretmeniz gerekiyor.
      Hırlayan Jakolarda göz teması kurulması önerilmez. Fakat sizin Jakonuz evcil , sadece henüz size alışmamış. Sürekli bakımını yapan ( yemini veren , suyunu değiştiren) kişinin siz olduğunu görüp sahibi olarak kabullenecektir.
      Jakonuz önceki sahibinde sürekli kafes dışında olmaya alıştırılmış. Birden kafese girerse bu strese girmesine yol açar. Günün büyük kısmını bundan sonra kafesinde geçirecekse bu kademeli bir geçişle sağlanmalı. Her gün bir süre daha fazla kafes ortamında kalarak 5 - 6 ay gibi süre sonunda istenilen seviyeye taşıyabilirsiniz. Bundan sonraki sorularınızı bölerseniz sevinirim. Uzun mesajlarda hem soruyu görüntüleyip hem yanıt yazmak zor oluyor. Soru atlamam için daha kısa yorum tercihim. Soru sayısı önemli değil sadece ekranda görüntülemem kolay olsun yeterli. Selamlar...

      Sil
  11. Yanıtınız için çok teşekkür ederim. Kuşum bu süre zarfında iyice alıştı bana, artık başından okşayabiliyorum. Hatta yanaşınca kendisi kafasını eğiyor, ilgilenmeyince de bağırıp ıslık çalıp dikkat çekmeye çalışıyor. 4 yaşındaki bu kuşa tuvalet eğitimi verilir mi acaba? birde birisi bu kuşların ayaklarından sevilmekten hoşlandığını söyledi. Çok ciddiye almasam da bir başkası iyi konuşması için dilinin altını kesilmesi gerektiğini söyledi. Yardımlarınız için şimdiden çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  12. Cem Bey ;
    4 yaşında bir Jakoya her türlü eğitim verilir elbette. Tuvalet eğitimide dahil. Öğretmesi biraz zaman alabilir. Sabır gerektirir.
    Jakolar en çok kafalarının okşanmasından hoşlanırlar. İlişkileriniz ilerledikçe ayaklarına dokunmanıza tahammül eder. Fakat kuyruklarına dokunulmasından hiç hoşlanmazlar....
    İyi konuşması için diline yapılacak müdahaleyi söyleyen kişi HALTETMİŞ ! Asıl o arkadaşın dilinin altına kesik atmak lazım....

    YanıtlaSil
  13. Bana yardim edin ne olur sultan papaginim zor nefes aliyor cok fazla hiriltisi var ve az once kustu otemio surekli agzi acik nefrs aliyor ona bsey olmasn yardm edin lutfenn

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ali Bey ;
      Sultan papağanınız solunum yolları ile ilgili ciddi bir rahatsızlık geçiriyor. Ev şartlarında ve amatörce bir tedavi hastalığını düzeltemez. Acilen Veteriner teşhis ve tedavi önerisi gerekiyor. Bir veterinerden yardım alınız. Geçmiş olsun dileklerimle...

      Sil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.