Bu Blogda Ara

Jako Papağan


JAKOLARI ANLAMAK

Çoğu kuş sahibi Dr. İrene Pepperberg’in yetiştirdiği ünlü Afrika gri papağanı Alex’i bilir. Alex, şempanze, yunus balığı veya 4 yaşındaki bir çocuğun zekasına sahipti. Ve onlarla aynı bilişsel özellikleri gösteriyordu. Bu anlamda Dr. Pepperberg böyle bir kuşa sahip olduğu için çok şanslıydı: Afrika gri papağanları esrarengiz derecede zekidir.

Pek çok jako sahibi papağanları ile yaşadıkları şok edici şaşırtıcı hikayelere sahiptir. Gri papağanların bazı konuşmalarında objeleri tanıdıklarını ve onları anlamlı ifadelerle  anlatmaya çalıştıklarını defalarca ispat etmiştir. Örnek vermek gerekirse bir keresinde mutfakta kahvaltı hazırlarken pencerenin kenarına gelen bir kargayı “avvv kargaya bak” diyerek durumu bana anlatmaya çalışmıştı.

Jakolar o kadar zeki ve gözlemcidir ki evde olup biten her şeye dikkat ederler ve beyinlerine yerleştirirler. Her hareketi gözlemler ve reaksiyon verirler. Daha sonra bunları insanların dikkatini çekmek ve iletişim kurmak için kullanırlar. Örneğin pek çok jako sahibi defalarca telefon çalıyor diye telefona koşmuş veya mikrodalga fırınının sesine, mutfağa koşmuştur ama oysa bunu yapan o seslerin taklidini yaparak sahiplerinin dikkatini üstüne çekmeyen çalışan jakolar olmuştur.

Ama daha da inanılmaz olan, onların insanlarla kurdukları bağdır. İnsanlarla tıpkı küçük bir çocuk gibi derin ve rasyonel bir etkileşim kurarlar. Oysa onlar bir insan değil, insanlardan daha da farklı bakış açıları ile inanılmaz akıllı, vahşi hayvanlardır.

VAHŞİ DOĞALARI

Ev köpeklerinin aksine papağanlar evcil yaratıklar değildir. Bir hayvanın evcilleşme süreci binlerce nesil öncesine dayanabilir. Papağanların ise sadece iki nesildir yabani atalarından taşıdıkları genleri kaldırıldı. (Burada elde yetiştirme papağanlar kastediliyor) Bu da demek oluyor ki bizim evcil papağanlarımız hala vahşi içgüdülerini taşımaktadırlar. Bu nedenle onların vahşi doğalarını anlamak onlarla yaşarken işleri daha da kolaylaştıracaktır.

İlk olarak papağanlar doğada büyük topluluklar olarak yaşamaktadırlar.Yüzlerce bireylik topluluklar halinde gün boyunca yem bulmak yada başka aktiviteler için hep beraber hareket ederler. İkincisi, ağaçlardaki meyveler vb yiyecekler gibi jakolar aynı zamanda yerde de beslenirler. Diana May adlı doktora öğrencisi Orta Afrika ve Kamerun’daki bataklıklardaki gözlemlerinde yere inmek için önce birkaç jakonun daha sonra ise onları izleyen diğer sürü bireylerinin de katılımıyla 300 ila 800 kuşluk büyük gruplar halinde yere indiklerini tespit etmiştir. Bir kısım sürü bireyinin ağaçlarda kalarak avcıları izleyerek onlara nöbetçilik yaptığı daha sonra beslenmesini bitiren bireylerin ağaçlara gelerek nöbeti devraldığı gözlemlendi. Daha sonra aynı gruplar ağaçlarda sosyalleşmek için gene ağaçlarda vakit geçirmeye devam ettiler.

Yerde beslenmek ağaçlarda beslenmekten daha tehlikelidir, çünkü yerden kaçmak ağaçlardan kaçmaktan daha zordur. Yerde beslenmek av arayan avcılar için kolay fark edilmeyi doğurur. Bu yüzden yerde beslenmek için hızlı reflekslere ve dikkatli olmaya mecburdurlar. Bir dal hareketliliği bile bir yırtıcının işareti olabilir. Bu yüzden hızlı kaçmak için etraflarındaki her şeyi kafalarına iyi yerleştirirler.

Pek çok jako evdeki nesnelere ve hareketlere karşı temkinli ve gergin yaklaşırlar. Örneğin kafesin yanına koyulan bir lamba bile jakoya için bir yırtıcıyı andırabilir. Bu genetik programlama onların milyonlarca yıldır geliştirdiği içgüdüsel bir tepkidir.

Sürü içinde jako duygusal ve fiziksel olarak güven duygusuna ihtiyaç duyarlar. Elde büyütme papağanlar kendilerini beraber yaşadıkları insanlarla aynı sürü içinde görürler. Sahibinin psikolojik durumlarını tahlil edebilir ve bununla birlikte onunla aynı duygulara kapılabilir. Sahibinin kızgınlığını yada üzgünlüğünü üzerine alır. Belki ne olup bittiğini tam olarak anlayamaz ama bir şeylerin ters gittiğinin farkındadır. Böyle durumlar papağanlar için sürü veya kümes tehlike de anlamına gelir. Bunun bir sonucu olarak yem yeme değişiklikleri, çığlık atma vb. problemler olarak reaksiyon gösterir.

Papağanlar için en önemli sorun korunma ve güvendir. Önemli olan rutin yapıyı bozmamak ama bu her şeyin hep aynı olacağı anlamı da gelmez. En tehlikeli söylemlerden birisi “jakolar değişime tahammül edemez”’dir. Ani değişiklikler yapmak jakolarda nevrotik olabilir. Örnek olarak gene lambayı verecek olursak bir anda lambayı kafesinin yanına koymak onun için bir gerginlik haline gelecektir. Ama belirli bir mesafe ile adım adım ona yaklaştırmak daha doğru olacaktır. Yani onlara yeni deneyimleri tanıtmak için yardımcı olmak gerekir. Ona tanıtmak istediğiniz objeyle önce siz oynayın. Evde bazı işlerinizi papağanınızla yapın, güvenli olmak kaydıyla beraber seyahatlere gidin.

TÜRLERİ

Kongo Afrika Gri papağanı (Psittacus erithacus erithacus); Ekvatoral Afrikada, Timneh Afrika gri papağanı (Psittacus erithacus timneh); batı Afrika yani Sierra Leone, Gine, Liberya be Batı Fildişi Sahili’nde yaşar. Her ikisi de mükemmel papağanlardır. İki türde çok iyi konuşurlar. Boyut ve görünüm dışında, kişilik olarak hiçbir fark yoktur. Tek istisna Timnehlerin Kongo kuzenlerine göre daha az gergin bir yapıya sahip olmasıdır. Timnehler üzerine çok az araştırma yapılmakla beraber timnehlerin doğada da daha sakin yapıda oldukları tespit edilmiştir. Ancak düzgün beslenen ve evcilleştirdiğimiz Kongolarında çok sakin, rahat ve sevimli bir arkadaşımız olacağı bir gerçektir.

EĞİTİM

Bebek papağanlar, çocuklara benzer yaşam becerileri öğrenirler. Papağanlara aileleri rehberlik eder ve yapılması ve yapılmaması gereken şeyleri öğretirler. Papağanımıza yeni bir oyuncak tanıtalım; Önce oyuncakla siz oynayın, burnunuza sürün ve hatta oynarken gülün. Papağanınızın mutlaka ilgisini çekecektir. Bunu papağanınız o oyuncakla oynayana kadar yapın. Bu günler hatta haftalar sürebilir. Ama bunu başardıktan sonra neşeli ve oyuncu bir papağanınız olabilir. Oyuncak olarak kemirilebilir ahşap malzeme, halat, plastik veya akrilik oyuncaklar olabilir. Jakolar genelde kağıt yada karton gibi parçalayabilecekleri oyuncakları daha çok tercih ederler. Bu tip oyuncaklar alıp her gün bunlarla papağanınızla birlikte oynayın.

Jakolar konuşma yeteneği ile bilinirler. İnsanlarla birlikte çok vakit geçirdikten sonra artık insanları bir sürü olarak kabul eder ve onlarla etkileşim kurmak için insanların konuşmalarını taklit etmeye ve öğrenmeye başlarlar. Bu yüzden papağanınızın oturma odasında olması daha iyi olur. Onlara aynı sözcükleri tekrar edin. Ama bunu mantıklı ve ilgili davranışlarla yapın Mesela elma vereceğiniz zaman “elma istermisin” veya “elma” dedikten sonra elmayı verin. Bu gibi örneklerle istediği şeyin ismini söyletmeyi başarabilirsiniz.

DAVRANIŞ SORUNLARI

Jakolar en ince ayrıntısına kadar insan davranışlarını okumaya çalışırlar. Siz sürü liderisiniz. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu ona öğretecek olan sizsiniz. Siz ne yaparsanız o da  onu yapmaya çalışacaktır. Bunun olumlu yada olumsuz olması onun için önemli değildir. Yani siz papağana ne veriyorsanız o da onu alacaktır. Bu nedenle öğrendikleri çok önemlidir. Pozitif takviyeler jakolarda harikalar yaratır. Yapmasını istediğiniz davranış için ödüllendirebilirsiniz. Bu ödül sevdiği bir yiyecek olabilir.

Jakolar şiddet içeren cezalara iyi tepki vermezler. Fobik reaksiyona girerler ve bu büyük bir korku durumunu tetikleyebilir. Papağanınıza bir şey yaptırmak için asla onu kovalamayın. Büyük fobilerin oluşmasındaki en büyük sebep kovalanmaktır. Kuş dehşete kapılır ve sahibini yırtıcı bir düşmanla ilişkilendirir. Papağanınız size yaklaşana kadar bekleyin. Üzerinizdeki bir elbiseden veya başka bir materyalden korkmuş olabilir. Odayı terk edin ve üzerinizdekileri değiştirdikten sonra tekrar yanına gidin.

Tüy yolma jakolar için en korkulan durumdur. Tüy yolma probleminin başında fiziksel durumlar gelir. İlk adım kapsamlı bir veteriner tedavisidir. Giardia, aspergillosis ve metal zehirlenmesi (özellikle çinko) testlerini içeren bir kan testi yaptırmak gerekir. Tüy yolmanın diğer sebeplerinden bazıları kötü beslenme, nem eksikliği, gıda alerjileri, çeşitli kazalar, ani bir değişikliğe tepki. Tüy yolma psikolojik olduğu zaman bunun nedenleri ise sahibinin ona karşı ilgisizliği (ki bu onu sürü dışında bırakma anlamına gelir), korku reaksiyonu vb. nedenlerdir.

SAĞLIK VE BESLENME

Hastalandığımız zaman genelde sorulur “sen ne yedin?” Aynı şey papağanlar için de geçerlidir. Bunun dışında hastalıkların nedenlerinde vitamin, mineral ve diğer gıda eksikliklerinden kaynaklandığını unutmayalım. Jakolar için uygun bir diyette taze organik sebze ve meyve, tahıllar, fındık, çeşitli tohumlar ve pelet yem mutlaka olmak zorundadır. Jakolar kalsiyum ve Vitamin A (beta karoten) içeren besinlere ihtiyaç duyarlar. Beta karoten kaynakları şunlardır; sarı kabak, tatlı patates, havuç, hindiba, lahana ve diğer yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı biber, brokoli, vb. Bununla birlikte kalsiyum, fosfor içeren gıdalar, magnezyum ve vitamin D3 olmadan etkili olamaz. İyi bir veteriner papağanınız için uygun bir diyet oluşturmanızda yardımcı olabilir.

Yavru jakolar aç kaldıklarında korkmuş ve güvensiz olurlar. Böyle durumlarda yukarıda bahsi geçen gıdalardan püre haline getirerek şırıngalarla yada kaşıkla sürekli beslemek gerekir. Tüm jakolar sahipleri tarafından beslenmekten hoşlanırlar. Böylelikle sahibi ile papağan arasında sağlam bir bağ kurulmuş olur.

SONUÇ

Papağanlarım benim hayatımı tamamen değiştirdi. Onlar olmadan bir hayat düşünemiyorum. Onlar bana çocukluk büyüsünü yeniden yaşatıyorlar. Onlar bize doğa ile konuşmayı öğretebilir. Bu yüzden onlara “doğanın elçileri” diyorum. Ama sormak lazım. Biz mi onlar için bir şansız, yoksa onlar mı bizim için büyük bir şans.

Margaret T. Wright

Kaynak : www.africangreys.com      çeviri T. H.

 

25 yorum:

  1. Merhaba benim sorum Jakomun huyunun aniden değişmesi ile ilgili olacak. 6 ay önce sahiplendiğimiz jakomuz ilk baslarda oldukça sıcak davranıyordu. Ele gelmesede kısa sürede kendini sevdirmeye başlamıştı. oyle ki kısa sürede sarılabiliyordum. Sonra birden bire bizden kaçmaya ve ısırmaya başladı.Kanatlarını koparıyor ve kanama oluyor diye 2 sefer veterinere goturmustuk o yüzden olabilir mi acaba diye düşünüyorum. Aslında veterinere götürdükten bir süre sonra da iyiydi aramız. Şu an bizi gördüğünde kafesin en ucuna kadar gidip duruyor. Strese girmiştir belki diye devamlı dışarıda tutuyoruz sadece akşamları içeri sokuyoruz. Bu arada uykusu gelmeden yarım saat önce kendini eskiden olduğu gibi sevdiriyor. Keyfi yerinde devamlı ötüyor, kanat çırpıyor ama biz yaklaştığımız zaman kaçıyor. O kadar korkak ki kafesinin üstünden başka yere gitmiyor. Bu durumun düzelmesi icin ne yapabilirim?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son günlerde görülen davranış değişikliğinin nedeni , onu bir şeyin korkutmuş olması , veya istemeden canının yanmasıyla ilgili bir davranış.Sizin yakın zamanda olan , fakat hatırlamadığınız başka bir olay olmalı.
      Bu durumda Jakonuzun üzerine gitmeyin onu tutmaya veya sıklıkla ona dokunmaya çalışmayın , köşeye sıkıştırmayın.Yakın zamanda olan olayı unutacaktır ve yine eskisi gibi olacaktır. Sizden korkmaya ve kaçmaya devam ederse olumsuz olayı unutması gecikir , davranış kemikleşir , kaçmayı bir oyun veya refleks haline dönüştürebilir.

      Sil
  2. Öncelikle merhaba Meftun bey, benim bir sorunum var, ben papağanımı alalı 5 gün oldu. Hırlaması olmadığı için 2. günden eğitime başladım önce sopa ile tanıştırıp onu sopayla sevdim ardından üzerine çıkma eğitimi verdim spoanın üzerine çıktı ancak sorularımdan biri şu sopanın üzerine çok zor çıkıyor bazen çok fazla ısrar etmem gerekiyor neyse ilk 2 eğitimi sopa ile verdim. 3. eğitiminde ise elime onun gözü önünde eldiven takıp sevmeye çalıştım dokunması dokundum ve başını sevdim ancak bir kaç kere elimi çok sert bir şekilde ısırdı eğer eldiven olmasaydı kesinlikle kanatırdı. Bügun gene eğitim vereceğim sizce ne yapmalıyım ? elimden yem yemiyor yani yemi verdiğimde elimden alıp fırlatıyor sizce ne yapmalıyım ? ayrıca geldiğinden beri hiç ses çıkartmadı sadece dün bir kere cikledi o kadar ve ciklemesini duyunca çok sevindim acaba sizce hep böyle mi devam edicek ne yapmalıyım bilginize ihtiyacım var bu arada gözlerinin çevresi beyaz yani sarıya yakın ve kuyruk tüylerinin ucu hafifçe siyah yani tahminimce yaşı 1.5 civarında yardımınızı bekliyorum şimdiden teşekkür ederim iyi akşamlar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın adsız ;
      Yanlış değil çok yanlış yapıyorsunuz.Henüz beş gün önce aldığınız Jakoya eğitim vermeye başlamanız doğru değil.En az bir iki ay yeni ortamına ve yeni sahibine alışması için ona müsaade etmelisiniz.Eğer eğitimlere devam eder , istemsiz bir olumsuz durum yaşarsanız (ki çok büyük ihtimal yaşarsınız ) alışma sürecini en iyimser tahminle iki üç kat geciktirirsiniz.Yaşanan aksilik büyük olursa tüm irtibatınız kopar sıkıntıyı telafi edemezsiniz.
      Bu tip sorulara bu cevapları vermeme rağmen sabırsız davrananlar şu an işin içinden çıkamıyorlar.Benimde onlara yardımım sınırlı kalıyor bilginize.
      Jakonuzun alışma sürecinde sadece bloğu okuyup (36 ayrı sayfa var) , bilgilerinizi geliştirin.Selamlarımla...

      Sil
    2. Yanıtlarınız için öok teşekkür ederim, ben Ken Globus'un tekniğini deneyim demiştim ama bu sefer sizin dediğinizi yapacağım peki bir-iki ay gerçekten çok uzun bir zaman değil mi ? belkide kısadır bile daha acemiyim mazur görün yani acaba rahatça ötmeye başlayınca eğitim versem bir sakıncası olur mu? Ve bu alışma sürecinde papağanla hiç konuşmayayım mı yoksa çok rahahtsız etmeden bana alışması için biracık muhabbet etsem sorun olur mu ? son olarak elimden yem vermeyi alışma sürecinde denesem olur mu ? yoksa onuda alışana kadar yapmayayım mı ? ha birde herkes papağan evde birine bağlanır diyor onu kendime nasıl bağlayabilirim illaki bunu kendi mi seçer yoksa ona en çok ilgi gösterene mi yönelir biraz fazla soru sordum nolur kusura bakmayın daha ilk jakom ve acemiyim ne duyarsam ona yöneliyorum sizin gibi bilinçli birinin ışığına ihtiyacım var şimdiden çok teşekkür ederim saygılar...

      Sil
    3. Can Bey ;
      Yeni alınan bir Jakonun ortama ve yeni sahibine alışma süreci 1-2 aydır. Bu süre zarfında elbette o kafes içindeyken muhabbet edebilirisniz.Fakat sizi lideri ve sahibi olarak benimsemeden , kafes dışına çıkarmanız , eğitim vermeniz doğru olmaz.15 - 20 gün sonra hırlama tamamen kesilip , veya siz kafese yaklaştığınızda herhangi bir korku belirtisi göstermiyorsa elden yiyecek vermeyi deneyebilirsiniz.
      Jakolar eşini kendi seçer.Sahibini (liderinide ) kendi seçer ve ona bağlanır. Fakat lider adayının gerçek bir lider olması gerekir.Lider kararsız ve tutarsız davranırsa Jako kendisini Lider olarak görür.Yani sahibine liderlik eder.Bu konuları bir iki cümleyle ne ben anlatabilirim ne siz anlayabilirsiniz.Tüm bloğu dikkatlice en az bir , belki birkaç defa okumanızı tavsiye ederim.Bilgilendikçe , nelere dikkat edip neleri sormanız gerektiğini daha iyi anlayacaksınız.Hadi bir kaç gününüzü ayırıp okuyun tüm bloğu yeni Jakonuz için.Selamlar...

      Sil
  3. Merhaba üstad gene ben. Verdiğiniz bütün cevaplar, ilginiz ve alakanız için çok teşekkür ederim, sorunum şu papağanım kafesin altında duruyor yani tüneğe çıkmıyor sabahtan beri orada uyukluyor acaba hasta olabilir mi ? yanlız yemeğini gayet güzel yiyor ve hatta bu sabah ilk defa birazcıkta olsa elma ve kırmızı biber yedi zaten nara bayılıyor onceden verdiğimde bunları yemiyordu.Bugün daha hiç tüneğinin üstüne çıkmadı ve hafif hafif uyukluyor hasta olmasından korkuyorum sizin görüşünüz nedir şimdiden çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  4. Sayın Can Ongun ;
    Jakolar hastalıklarını gizlerler.Bu içgüdüsel bir davranış şeklidir.Tüneğe çıkmayıp kafes dibinde uyuklaması çok ciddi bir hastalık belirtisi olabilir.Sizi endişelendirmek istemem ama aynı durumu ben kendi Jakomda takip etseydim derhal bir veterinere götürür , ayrıntılı tetkik isterdim.Durum çok yeni olduğundan vakit kaybetmemişsiniz.Fakat muayene edecek veterinerin kanatlılardan , özellikle Jakolardan anlaması yani bu konuda tecrübesi olması gerekiyor.Belki önemli bişey yoktur ama hiç vakit kaybetmeyin derim.Selamlar...

    YanıtlaSil
  5. Tavsiyeniz üzerine oğluşumu hemen veterinere götürdüm çok şükürki bir şeyi yokmuş ciğerleri falan her şeyi normal çıktı ötmemesinin nedeni ise alışmadığındanmış inşallah alışma sürecini biran önce atlatırız kontrol edilirken yanında bekleyemedim içim acıdı yarucağı alıp hırlatıyorlar :) umarım alışma sürecini etkilemez sizede çok teşekkür ederim iyi günler...

    YanıtlaSil
  6. Can Bey ;
    Geçmiş olsun.Nasıl muayene ettiler?Herhangi bir test yaptılar mı? Yoksa sadece fiziksel muayene mi? Kafes dibinde uyuklaması bende hala şüphe yaratıyor.Önümüzdeki iki üç gün lütfen yakında takip edin Jakonuzu.Umarım bu durum geçicidir.Selamlar...

    YanıtlaSil
  7. Merhabalar,
    yazilarinizi büyük bir zevkle okuyup uygulamaya calisiyorum ve simdiye kadarda sorunsuz uygulayabildim hic isirlmadan=) Jakomuz ( Jack ) 4 aylik ve 4 hafta önce ailemize katildi. Hirlamalari tamamen kesildi ve elden yem meyve almaya basladiktan sonra 3-4 gündür T-Sopasi ile egitime basladim. Ilk baslarda baya bir hevesliydik fakat dün ve bugün hic orali bile olmuyoruz =) Egitimde ne ile ödüllendirebilirim tavsiyeniz varmi? Simdiden tesekkür ederim.
    Selamlar

    YanıtlaSil
  8. Vehbi Bey ;
    Bloğa hoş geldiniz. İltifatınız için ayrıca teşekkür ederim. Eğitimde ödül motivasyon aracı olduğu için gerçekten önemli. Olumlu davranışlarında gülümseyerek ve alkışlayarak bir AFERİN yanısıra , en sevdiği yiyecekle ödüllendirebilirsiniz. En sevdiği yiyeceği normal öğünlerde vermeyin. Sadece ödül maksatlı kullanın. Selamlarımla...

    YanıtlaSil
  9. Selamlar, yaklaşık 15 gün önce 8-9 yaşlarında olduğu söylenen bir jako aldım. Iki gün sonrasında hırlamayı kestik. Ona bir oda ayrdım, eğitim vermeye çalıştığım ve onunla konuştuğum zamanların haricinde bu odada yalnız kalıyor, bi müzik sistemi de kurdum, sürekli ses olsun diye. Meyve sebze yedirmeye çalışıyorum. Çekirdeği ödül olarak kullanıyorum . Bir hafta sonra elimden çekirdek yemeye başladı. Aşağıdaki Youtube linkinden bakarsanız son durum bu 😊 aslında bana göre iyi ilerledik. Ancak hissettiğim şu ki, sırf çekirdek yiyebileceğinizi için koluma çıkıyor diye düşünüyorum. Başka bir sorun da şu, geldiğinden beri bir kere bile ötmedi. Zamana mı bağlı anlayamadım. Yorumlarınızı bekliyorum.
    http://youtu.be/YcaPy_g9jNw

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ferhan Gürsoy ;
      İlk 2 ay hiç ötmemesi normaldir. Yeni evine ve yeni sahibine alıştıktan sonra bu durum düzelir. Bu geçici durum 1 - 2 ay sürebilir (normaldir)

      Sil
    2. Meftun bey merhaba,
      Video hakkında ne düşünüyorsunuz, yanlış olan bişeyler var mı. Bu şekilde devam etmeli miyim? Yardımlarınız için teşekkürler.

      Sil
    3. Eğitim tekniğiniz gayet başarılı. Ele çıkarma ve döndürme eğitimi için tavsiye edilecek seviyede. Blog okuyucularının örnek alması gereken bir eğitim videosu. Tebrikler.

      Sil
  10. Meftun bey , yorumlarınız için çok teşekkür ederim.
    Bu arada farkettiniz başka birşey daha var. Beni gördüğünde çocuk mızmızlanması gibi sesler çıkartıyor. Özellikle geceleri tek başına kaldığında da yapıyor. Bir yerinin ağrımadı veya hastalık belirtisi olabilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayır ağrı nedeniyle veya hastalık nedeniyle böyle bir durum görülmez.

      Sil
  11. Üstadım Alex'in videolarını izleyince biraz gözüm korktu açıkçası. Kadın uzman olduğu halde kuş tüylerini yolmuş. Gerçi üniversite eğitimi alan ufak çocuklar gibi hissetmiş de olabilir diye düşündüm. Aman diyim siz siz olun benim hayvanım en zekisi olacak diye hayvancağıza yüklenmeyin. Hadi o kadın araştırma falan yapıyordu ki o bile hayvanı dazlak bırakmış

    YanıtlaSil
  12. merhaba meftun bey ben ismim fırat bu bloğun sıkı takip ettikten sonra bir papağan almaya karar verdim
    artık bende sizin bir takipciniz olarak merak ettiğim sorumu sormak istiyorum tabi müsadeniz olursa
    ben 2 hafta önce bir kırmızı kuyruklu timneh diyorsunuz galiba papağan aldım aldığımda petshoptaki satıcı 2 tane papağan olduğunu birinin diğerinden para olarak daha pahalı olduğunun sebebi ise daha az hırlaması olduğunu söyledi bende haliyle bu sebebten pahalı olanı aldım kuşu emlak ofisimiz var burada besliyoruz ofisteki diğer arkadaşlardan beni biraz daha çok sevdiğini bna daha az hırlamasından anlıyorum sıkıntımız şu papağnın göz rrenginden sanki onun 2-3 yaş yada daha fazla bi yaşı olduğunu düşünüyorum 2 haftadır yanımızda ne ıslık calıyor ne ses çıkarıyor acaba kuşumuzun daha önceki sahibi hırpaladı mı veyahut yaşı 2-3 olduğu için konusmama sebebi olabilirmi size resminide paylaşabilirim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fırat Bey ;
      Petshoplar Jakolardan anlamayan müşterilerine tutturabildiği fiyata Jako satmaya devam ediyorlar maalesef. Keşke bloğu takip ettikten sonra Jako almaya karar verseydiniz. Bu durumda Jako çeşitlerini , Jakolarda yaş tahmininin nasıl yapılacağını , evcil olmayan her Jakonun ilk zamanlar hırladığını fakat bu hırlamanın nasıl sonlandırılacağını , yeni alınan bir Jakonun ilk bir iki ay kadar hiç ötmeyebileceğini ve bu durumun normal olduğunu , Jakoların buyuk çoğunluğunun konuştuğunu fakat her Jakonun konuşma özelliğinin bulunmadığını öğrenebilirdiniz.
      Ayrıca sorunuzda bulunmayan Jako beslemekle ilgili her türlü konunun bulunduğunu , bloğun tamamını okuyan birinin Jako beslerken neredeyse hiç zorlanmayacağını görürdünüz.
      Neyseki kaybedilen bir şey yok. Hala vakit ayırıp tüm bunları okuma ve öğrenme şansınız var. Sadece biraz zaman ayırmanız yeterli. Selamlarımla...

      Sil
  13. Öncelikle Merhaba.. Çok teşekkürler böyle bir blog oluşturduğunuz için... 6 nisan da aldım jakomu.. 3 civarı yaşı var tahminen kuyruk ucu tüylerine bakarsak (tam kırmızı değil.. Gerçi bir yere sürmeden mi oldu onu da bilmiyorum). Çok önemli değil.... 2 hafta kadar bekledim... 2 gündür yaklaşma eğitimi elden yem yedirme (sadece tellerin arasından yiyor) felan yapıyorum bağırma hırlama hemen hemen kesildi... Gidişata devam edeyimmi.. Hızlı mı gidiyorum öneriniz varmı... Kolay gelsin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Serhat Bey ;
      Süreç olması gerektiği gibi ilerlemiş , kısa sürede güzel gelişmeler olmuş. Önerim yok. Anladığım kadarıyla blogdaki yazılarıda okumuşsunuz. Kolay gelsin. Selamlar...

      NOT : Kuyruk kırmızı ise Kongo / Gana türü , bordo ise Jakonuz Timneh türüdür. İkisi arasındaki farklar , resimli olarak blogda bulunmaktadır.

      Sil
  14. Merhaba, 2 senedir bende olan bir jakomuz var. İlk aldığımızda hırlaması vardı zaman içinde kalmadı.Elimizden de yemeğe alıştı.Evin içindede uçup konduğu belli yerler vardı .Birde çok konuşkan.Cümle şeklinde konuşuyor.Mesela bir cümlesini söyliyeyim.Ceyda benim karnım aç bana çekirdek ver. Vede çok anlaşılır bir şekilde konuşuyor.Bunları size ön bilgi olarak yazıyorum.He rşey çok güzeldi, ancak kendini yolmaya başlayana kadar. Yolmasının bir türlü önüne geçemedim. Bu arada A-B-C-D vitaminlerinide veriyoruz. Yem yeme çeşitliliği maalesef yok.Çekirdek vede ara sıra kabuklu fıstık yiyor. Bazende ayva yiyor. Bu yolma huyundan nasıl vazgeçtirebiliriz. Boyunluk takmak çözüm olabilirmi. Birde nereden bulabilirim. Bursada bulamadım.Şimdiden teşekkür ediyorum ve tavsiyelerinizi bekliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tüy yolma sorununu gidermenin maalesef sihirli bir formulü yok. Blogda tüy yolma konusuyla ilgili 5 ayrı sayfa var. Bu sayfaları gözden geçirin. Size epey bir fikir verecektir. Son çare olarak Elizabeth tasması kullanmak zorunda kalırsanız , yurt içinde bende satışına rastlamadım ama , yurt dışından satış yapan internet sitelerinden temin edebilirsiniz... ( Yurt içinde internetten satış yapan pet shoplarla da görüşüp tasma temin edebilirsiniz belki)

      Sil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.